Mesajı Okuyun
Old 12-09-2011, 12:35   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alisay
Ölümlü trafik kazası nedeniyle açılan ceza dosyası görülmekte iken araç ile çarpan x ile protokol yapılıyor bu aşamada manevi tazminat olarak bir miktar para alınıyor. ve protokole x e karşı maddi ve manevi tazminat davası açılamayacağına ilişkin madde koyuluyor. Ancak bu husus gözden kaçırılıp hem sigorta şirketine hemde x e karşı maddi tazminat davası açılıyor. bu noktada davalı x ile ibralaşıp sadece o davalı için feragat edip davayı sadece sigorta şirketine karşı devam ettirebilir miyiz. bu mümkün müdür?


Şu kararın tamamını bulup, okumanızı öneririm. İlgili kısmı ben ekliyorum. Davalılrdan birisi için davayı atiye bırakmak (vazgeçme hükmündedir) ve bu durum diğer davalı tarafından def'i yoluyla ileri sürülebilir. Yani sorumluluğumu artıramazsınız ya da iç ilişkide davalıya intikal eden kısmı dava konusundan düşmeniz gerekir, diyebilir. Buna engel olmadığı kanaatindeyim.

Alıntı:
Yazan YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 1978/8214

K. 1979/2031

T. 16.2.1979
Müteselsil borçlulardan birinin alacaklı ile akdetmiş olduğu sulhun, diğer borçlulara ne oranda tesir edeceği konusunda doktrinde çoğunlukla ileri sürülen görüşe göre; sulh, alacaklının tatmin edilmesi sonucunu doğurmuşsa bütün borçlulara sirayet eder. Ancak alacaklının, sulh için müteselsil borçlunun kendisine teklif ettiği menfaat mukabilinde sulh yoluyle diğer borçluların da borçtan kurtulmaları maksadıyle hareket etmiş olması lazımdır. Aksi takdirde, yani alacaklının tatmin edilmiş olmasının söz konusu edilemiyeceği hallerde sulhun etkisi subjektifdir; binaenaleyh sadece alacaklı ile sulh akdetmiş olan borçlu hakkında hüküm ifade eder. Bu halde, diğer borçlular, alacaklı ile sulh akdetmiş olan borçlunun iç münasebette hissesine isabet eden miktar oranında borçtan kurtulmuş olurlar ( Akıntürk age- 1987 vd. 194 ) ( V. Tuhr-Borçlar Hukukunun UmumŒ Kısmı - Cilt II - C. Edege çevirisi - İstanbul 1952 - Sayfa 862 ) ( Oser/Schönenberger - Borçlar Hukuku şerhi - Ferit Ayıter Çevirisi - Ankara 1950 - Madde 145, N.6 - Sayfa 914 ) ( H. Becker - İsviçre Medeni Kanunu şerhi - Borçlar Kanunu - 4. Fasikül - Saim Özkök Çevirisi - Ankara 1972 - Madde 145 N.5 - Sayfa 171 ) ( S. S. Tekinay - Borçlar Hukuku - İstanbul 1971 - Sayfa 238 ) ( Feyzioğlu -age- 329 ) ( Kenan Tunçomağ - Türk Borçlar Hukuku - Cilt I - İstanbul 1976 - Sayfa 1052 ). Hal böyle olunca, bu davada üzerinde durulup çözümlenmesi gereken en önemli sorun her iki davalının iç münasebette hisselerine ne oranda borçdüştüğünün, diğer bir deyimle birbirlerine rücu edip edemiyeceklerinin, eğer edebileceklerse, bu rücuun kapsamının ne olacağının tesbiti yönünde toplanmaktadır.