Sayın katılımcı;

Velayetin verilmesinde, çocuğun ana bakım ve şefkatine olan ihtiyacından bahsedilerek özellikle küçük olan çocuklarda anne lehine davranıldığı görülmektedir. Ana yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı ve hemen oluşacak tehlikelerin varlığı da kanıtlanamadığı takdirde ana bakım, şefkatine muhtaç çocuğun velayetinin anaya verilmesi gerekir.
Ancak Hakim velayetin verilmesinde tarafların arzusu ile bağlı değildir.
Velayetin düzenlenmesinde göz önünde tutulması gereken en önemli husus “çocuğun üstün yararı ve güvenliği”dir. Boşanma ve ayrılık durumunda hakim, velayetin kullanılmasına ve ana baba ile çocuklar arasındaki şahsi ilişkilerin düzenlenmesine dair gereken tedbirleri almak zorundadır.

Boşanma davası açmanız durumunda,boşanmaya neden olan olaylarda eşinizin KUSURLU olduğunu kanıtlamanız gerekir. Bu halde boşanmaya karar verilebilir.

Boşanma davası ile birlikte maddi ve manevi tazminat, dava tarihinden itibaren TEDBİR nafakası, boşanmaya karar verilip kesinleşmesinden sonra devam etmek üzere de YOKSULLUK nafakası ve çocuğunuzun velayetinin tarafınıza verilmesine hükmedilmesini isteyebilirsiniz.
Ancak boşanma davalarında bir eşin diğerinden maddi tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle, tazminat talep eden eşin öncelikle boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesi şartı aranmaktadır,bir diğer şartı ise tazminat talep edilen eşten daha az kusurlu olmak veya kusursuz olmaktır. Boşanmakta eşi kadar ya da eşinden daha ağır kusuru olan eşin maddi tazminat isteme hakkı bulunmamaktadır.

Çocuğunuzla ile ilgili bakımı ve yetiştirilmesi için İŞTİRAK NAFAKASI na hükmedilecektir.

Ancak hak kaybına uğramamak için her aşama bir avukattan DOĞRUDAN hukuki destek almanız gerektiğini unutmayınız.

Maddi durumunuz avukatlık ücreti ödemeye elverişli değil ise, bulunduğunuz yer İl Baro'su müracaatınız halinde tarafınıza ücretsiz avukatlık hizmeti sağlayabilecektir.

Saygılarımla