Mesajı Okuyun
Old 08-09-2011, 17:33   #34
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Kaldı ki, sadece "kısıtlanabilir" deniliyor. "Yok sayılabilir" denilmiyor. Ben CMK'daki gizlilik kararı gibi, algılıyorum."Bir kısım belgeyi görebilirsin ve savunmanı yapabilirsin" demek isteniyor. F.B. yetkililerin herhangi bir şekilde (Disiplin hukuku bakımından) savunması alındı mı?

Kaldı ki, mevzuatta bu şekilde bir hüküm olması, hiçbir hukukçunun içine sindiremeyeceği bir husus olsa gerekir. Savunma hakkı kutsalsa, sanık/şüpheli hangi iddialarla suçlandığını bilmeden, aleyhinde hangi belgeler olduğunu görmeden kendini nasıl savunacaktır.

Hiçbir şeyin telafisi güç değildir. Takımlar küme düşürülür. Furbolcular serbest kalır, yayın geliri azalır, kulüp batma noktasına gelir...Bunlar çözülebilir ve telafisi vardır.

Ama alt liglerde yer alan TÜRK HUKUKU amatör kümeye düşürülmesin. Telafisi olmaz.

Sayın Ergin o halde Ağır Ceza Mahkemesi 25 kişiyi tutuklayarak Türk Hukukunu çoktan amatör kümeye gönderdi bile.

Yani Ağır Ceza Mahkemesi TFF nin ihlal etmek istemediği
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. , Anayasamızın 36. maddesini ihlal etmiş durumda. Öyle ya TFF ye göre belgeleri göstermeden savunma alırsa sözleşmeyi ve Anayasayı ihlal etmiş oluyor.

Delilleri göstermeden savunma alınamaz diye bir kural olmadığına göre ve ''Savunma hakkı, gizli kalması gereken hususların korunması ya da kovuşturmanın selameti gibi olağanüstü koşullar söz konusu olduğunda kısıtlanabilir'' hükmü varken TFF nin şimdiye kadar disiplin kuruluna sevk ettiği bir kişin bile savunmasını almamış olması da hukuksuzluğun alasıdır diye düşünüyorum.

Konu Spor hukuku olunca esasında hukuk ilkelerinin bazılarının Spor hukunda yer almaması yada sınırlı bir şekilde yer alması yine Sporun doğasından kaynaklanıyor.

Sporu seyircisi veya taraftarı olmadan düşünemeyiz. Taraftar veya seyirci bir müsabakayı izlediği zaman o müsabakanın sonucunu da mutlaka müsabaka sona erdiğinde bilmelidir.

Bu yüzden müsabaka sırasında bazı istisnalar dışında hakem hata yapsa da geriye dönülemiyor ve hatalarla birlikte o müsabakanın sonucuna herkes razı oluyor.Aksi durumda müsabaka içindeki bir kaç hata yargıya taşınıp müsabakanın sonucunun uzun zaman meçhüle bırakılılması sporun yarışmacı ruhuna aykırıdır.

Ben TFF nin alalacele bir karar alması taraftarı değilim fakat şöyle bir kaç soru sormak istiyorum .

2010-2011 sezonunun şampiyonu kimdir? Bu şampiyon değişebilir mi? Değişebilirse ne zaman değişir?

Sadece bu sezonun şampiyon takımın kim olduğu konusunda bile bu kadar muallaklık futbolu sevimsizleştirmeye yetiyor.