Mesajı Okuyun
Old 06-09-2011, 09:28   #5
hukukcuismail

 
Varsayılan Yargıtay kararı

T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/1615

K. 2010/5771

T. 11.5.2010

• KİRA BEDELİNİN TAHSİLİ ( İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Talebi - Tahliye Davasının Acele Davalardan Olduğu/Adli Tatilde Görüleceği )

• İTİRAZIN KALDIRILMASI VE TAHLİYE TALEBİ ( Tahliye Davasının Acele Davalardan Olduğu - Adli Tatilde Görüleceği )

• ADLİ TATİLDE GÖRÜLECEK DAVALAR ( Tahliye Davasının Acele Davalardan Olduğu - Adli Tatilde Görüleceği )

• TAHLİYE DAVASI ( Davalı Kiracı Hakkında Verilen İflasın Ertelenmesine İlişkin Tedbir Kararının Tahliye Davasını Etkilemeyeceği )

• İFLASIN ERTELENMESİNE İLİŞKİN TEDBİR KARARININ TAHLİYE DAVASINA ETKİSİ ( Tahliye Davasını Etkilemeyeceği )

1086/m.176

2004/m.194


ÖZET : Dava ödenmeyen kira bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Tahliye davalarının acele davalardan olduğu tartışmasızdır. Adli tatilde görülen davalar arasında tahliye davaları da sayılmıştır. Davalı kiracı hakkında iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir. İflas ile ilgili tedbir kararı tahliyeyi etkilemediğinden mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava ödenmeyen kira bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davalı şirket hakkında iflasın ertelenmesine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk davalarının tatilini düzenleyen İİK 'nun 194. maddesi “acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplantısından on gün sonra devam olunabilir” hükmünü taşımaktadır. Gerek uygulamada gerekse öğretide tahliye davalarının acele davalardan olduğu tartışmasızdır. Ayrıca adli ara vermeyi düzenleyen HUMK.'nun 176. maddesinde adli tatilde görülen davalar arasında tahliye davaları da sayılmıştır Zira tahliye davaları basit yargılamaya tabi yasa koyucu tarafından bir an önce çözümü amaçlanan davalardandır.
Olayımıza gelince; davalı kiracının Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30.04.2009 tarih ve 2008/203 Esas sayılı ilamı ile iflasın 30.04.2009 tarihinden bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir. Davacı tarafından icra takibi 17.07.2009 tarihinde başlatılmıştır. Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/203 Esas sayılı ilamı iflas ile ilgili tedbir kararı olup tahliyeyi etkilemediğinden mahkemece işin esası incelenerek bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sevgli meslektaşım konuyu yeni gördüm. Yukarıdaki karar size yol gösterir. Tahliye için tedbir kararının etkili olmayacağını söylüyor. Fakat kira alacağını tahsil etmek zor. Her ne kadar borçlu takibe itiraz etmese de filas ertelemesi durumunda kararın ilanıyla birlikte açılmış takipler durur. Yeni takip açılamaz diyor. Takip başlatılırsa şikayet konusu olur. İtiraz şu açıdan etkili olacaktır. Tedbir kararı kaldırıldığında artık yeni itiraz söz konusu olmayacaktır. Kira alacağına ilişkin itirazını yedi gün içinde yapmadığından artık itiraz edemez.

Umarı faydalıolur uzun zaman geçtikten sonra. İyi çalışmalar diliyorum.