Mesajı Okuyun
Old 03-09-2011, 16:56   #2
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

- Trafik-İş Kazası olayında bilirkişiler kusur konusundaki raporlarında, "İş Kanunu'nun 73. maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve işgüvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususları ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranını hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptamalılar"..

- Olay iş kazası olduğunda "işverene karşı" da dava açılabilecektir; ancak bu durumda kazanın oluşumunda işverenin kusur oranı önemlidir! (.....Kuşkusuz, açıklanan zarar ve tazminatın hesaplanması yönteminde, işçinin yaşlılık aylığı alması durumunda zarar hesabında pasif dönemde elde edeceği kazançların dahil edilmeyeceği, hak sahibi eşin destek süresinin işçinin bakiye ömrü ile sınırlı olacağı..... Yarg.21.H.D.1996/3952 E.1996/3992 K.)İş kazası geçirenin yaptığı işin niteliğine(!) ve maddi olayın meydana geliş şekline(!) bakıldığında işverenin kusuru var mıdır!?!..

- Eğer olay "ölüm" le neticelenmeseydi ve "iş kazası sonucu malüllük" söz konusu olsaydı; "malülen emeklilik" konusunda olayın iş kazası olması daha önemli olacaktı!!..

- Kıdem tazminatı açısından ise asıl olan hizmet ilişkisinin varlığıdır; sigortasının ödenmemiş olması fazla bir önem arzetmeyecektir! Ancak bu hususa şu açıdan bakmak gerekir ki; sigorta primi ödenmediğinden, çalışma olgusu ve hizmet süresi, çalışma şartları vs., tanık vs. diğer delillerle ispat edilmek durumunda kalınılacaktır...

Saygılarımla...