Mesajı Okuyun
Old 26-12-2006, 17:51   #9
av m bayraktar

 
Varsayılan

degerli meslektaşım
Sosyal güvenlik sistemimizde çakışan sigortalılık halinde çifte sigortalılık öngörülmemiştir. (506 sayılı Yasanın 3. ve 1479 sayılı Yasanın 24. maddeleri) Çakışmanın varlığı halinde önceden başlayıp süre gelen zorunlu sigortalılığa geçerlilik tanınması Yargıtayın da müstekar içtihatları gereğidir.
Müvekkilinizin aynı dönemlerde birden fazla çakışma halindeki sigortalı olma durumu ortada olan bir gerçektir bu çerçeve de yapmanız gereken müvekkilinizin o dönem içindeki tüm kurumlarda ki hizmet sürelerini çıkarıp çakışmaları bularaktan ve kanunen de asıl olan mecburi SSK ve Bağkur sigortalılığın çakışmalar halinde istege bağlı olan tarım siğortalılığının da önüne geçeceğini hatırlatmak isterim ama Yargıtayın müstekar uygulaması önceden başlayan ve devam ede gelen siğortalığa öncelik tanımaktadır.
10 HD 2002/1393 19.02.2002 güN
Davacı, Bağ-Kur sigortalılığı ile çakışan Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalılığının iptali ile Bağ-Kur´da geçen hizmet sürelerinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nejla Yıldırım tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Davacı vekili zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı ile kesişen 30 günlük zorunlu Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalığının iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkeme talebi aynen kabul etmiştir.

Sigorta sistemimizde benimsenen sigortalılığın tekliği esasına göre, aynı zaman kesiti içinde iki ayrı sigortalılığa cevaz verilmemekte, bunlardan hangisi daha önce başlamış ve kişinin fiili çalışmasına dayanıyorsa o sigortalılığa geçerlilik tanınacağı kabul edilmektedir. Çakışan sigortalılıkta ayrıca hangi çalışmanın kişinin ekonomik hayatında baskın olduğuna bakılarak soruna çözüm bulunmaktadır.

Yargıtay kararları bakımından gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun uygulanması bu yönde ise de, 2926 sayılı Kanuna tabi Tarım Bağ-Kur sigortalıları açısından Kanunun 6. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü sebebiyle durum farklıdır.

Gerçekten söz konusu maddede,

"Diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ereceği" hüküm altına alınmıştır.

Şu halde Tarım Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken sigortalı başka bir Sosyal Güvenlik Kuruluşu kapsamına tabi bir işte çalışmaya başlarsa Tarım Bağ-Kur sigortalılığı sona erecektir.

Kanunun bu açık hükmü karşısında davacının Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalılığı ile çakışan 30 günlük Tarım Bağ-kur sigortalılığının geçerliliğinden bahsedilemez.

Mahkemenin yukarıda açıklanan kanun hükmüne aykırı olarak davanın kabulüne karar vermesi isabetsiz olup, bozma sebebidir.

O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.02.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi


Kaynak=C o r p u s