Mesajı Okuyun
Old 30-08-2011, 07:16   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için...

Alıntı:
Avukat50
Alıntı:
müvekkilin babası sağlığında, komşu taşınmaz sahibi ile trampa yapmış.Kendi arsasından belli bir kısmı ona vermiş o da kendi arsasına kendisine verilen bu kısmı da içine alacak şekilde ev yaptırmıştır.Bunun karşılığında da kendisi başka bir yerde ki tarlasını vermiştir.Ancak taraflar bu sözleşmeyi kendi aralarında adi yazılı şekilde yapmış ve her ikisi de yükümlülüklerini yerine getirerek tapuda devir yapmamışlardır

Sayın Avukat50

1.Tarih = ?

Alıntı:
Daha sonra müvekkilin babası ölmüş,mirasçıların arasında yapmış oldukları anlaşma gereğince, müvekkilin babasının bir kısmını aralarındaki anlaşmaya göre devrettiği ve komşu taşınmaz sahibince ev yapılan bu yer müvekkile düşmüştür.Ancak, komşu taşınmaz sahibi bugüne kadar kendi yükümlülüğü olan tarlayı mirasçılara devretmemiştir, mirasçılardan birisi burayı tekrar satın almak zorunda kalmıştır

2. Tarih = ?
Bu konu o zaman neden gündeme getirilmemiş?


Alıntı:
Şİmdi , müvekkilin, komşu taşınmaz sahibine karşı dava açarak, kendi arsasına taşan bu evin yıkılarak müdahalesinin meni isteneblir mi sizce, bu taleplerle birlikte ecri misilde istenebilir mi sizce.Ya da evin değeri taşılan arsa miktarından yüksek çıkacağı için sadece taşılan kısmın bedeli için mi dava açabilirim
3.Hukuksal nitelendirme (HUMK.m.76):
3.1.Taşkın inşaat
3.2.Tecavüzün önlenmesi / Yıkım
3.3.Ecri misil
3.4.Taşılan kısmın bedeli

4.Yasa hükmü:
TMK.725.- Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur.

Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.

5.İrdeleme:
5.1.TMK.m.725'in uygulanabilmesinin ön koşulu iyiniyettir (TMK.m.3).

5.2.Taşmış olduğu arazinin kendisine ait olmadığını bilen veya bilmek durumunda olan kişi iyiniyet iddiasında bulunamaz.

5.3.Mülkiyet hakkı sahibinin, malik olmasından dolayı kullanacağı haklar hak düşürücü süre veya zamanaşımına bağlı değildir. Malik TMK.m. 683'ün kendisine tanıdığı dava hakkını bir süreye bağlı olmaksızın her zaman kullanabilir (HGK.E.2009/14-68,K.2009/149,T.29.4.2009).

5.4."...zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir"(1.HD.E.2009/1146,K.2009/2951,T.9.3.2009).

5.5.Ecrimisil, kötü niyetli zilyedin taşınmazı kullanması nedeniyle taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatıdır.

5.5.1.Olayda, geçen süre içerisinde ihtar çekilip çekilmediği bilinmiyor.

5.5.2.Taşkınlığa başlangıçta rızaen daha sonra da göz yumulmuş olmasıyla,muvafakat edildiği savunulabilir.

6.Görüş:
Verilen bilgi ve soruyla sınırlı (diğer hususlar hariç) olarak:
6.1.Ecrimisil talep edilemeyeceği,
6.2.Tecavüzlü kısmın yıkımı fahiş zarar doğuracak ise, bedelinin talep edilebileceği,"bedel ödeme koşullu el atmanın önlenmesi" davasının açılabileceği
görüşündeyim.

Saygılarımla