Mesajı Okuyun
Old 18-08-2011, 13:47   #2
AV.SEDAT

 
Varsayılan

Bono, asıl borç ilişkisinden mücerret bir kambiyo senedidir asıl kuralının yanında; tanzim edenle ilk lehdar arasındaki durum daha farklı yorumlanıyor.

Bonodaki bedel kaydının malen olması nedeniyle açtığım ve alacaklı fatura vs. ibraz edemeyince rahatça kazandığım birkaç menfi tespit davası var; ancak hiçbiri temyiz edilmediğinden yargıtay denetiminden geçmiş değiller... Yine de yargıtayın 2006 ve öncesi tarihli pek çok kararında bu böyle yorumlanıyordu...

Aynı şekilde, ciro edilmiş bir bononun yetkili hamilinin hukuki statüsünü etkilemeyecek kayıtların (önde veya arkada), lehine bono tanzim edilen şahıs alacaklı olduğu zaman onu bağlayacağını düşünmek lazım. bedel kaydı boş bırakılarak takibe konmuş ise, arka sayfasındaki bu kayıt bono metni ile de çelişmiyor denebilir.

Şirketlerin ticari ilişkisini hiç gündeme getirmeden -ki sanırım getirilse de probleminiz yok- A kişisi tarafından B kişisi lehine düzenlenen teminat senedinin ortada teminatı çözmeyi gerektirecek herhangi bir sebep ve hatta alacak dahi olmaksızın takibe konu edildiği, teminat senedi kaydının 3. kişi sayılmayan lehdarı bağladığı ve ispat yükünün de lehdar alacaklıda olduğu gerekçeleri ile açılacak menfi tespit davasını kazanacağınızı, hatta haksız olarak icra takibi yapan alacaklıdan %40 tazminat alacağınızı düşünüyorum (ben almıştım en azından, birebir aynı olmasa dahi, tanzim tarihi ve bedeli belirtilen vadesi açık bononun, teminat senedi olarak teslim edildiğine dair ayrı bir sözleşme vardı bunun ayrı bir metinde yazması hali ile bononun arkasında yazması arasında tanzim eden-lehdar arasındaki illiyet düşünüldüğünde bir farkı olduğunu sanmıyorum).