Mesajı Okuyun
Old 16-08-2011, 02:27   #4
Out Of Lawyer

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım.

Aşağıda ki kararların yardımcı olabileceğini düşünüyorum.

İyi çalışmalar...


T.C. YARGITAY



12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/20995

Karar: 2009/2864

Karar Tarihi: 17.02.2009





ÖZET: Borçlunun takibin şekline göre yasal sürede icradairesine itiraz etmiş olması, şikayet yoluyla İcra Mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden talepte bulunmasında hukuki yararı vardır. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekir.



(2004 S. K. m. 16, 58, 61) (YHGK 02.02.2000 T. 200/12-50E. 2000/47 K.)



Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine buişle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:



Karar: Alacaklı vekilinin icra takibine dayanak yaptığı belge icra dosyasına talepname ekinde sunulduğu halde, bunun ödeme emriyle birlikte borçluya gönderilmediği anlaşılmıştır. İİK'nun 58/3. maddesigereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessilli tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu'nun02.02.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığıüzere İİK'nun 61/1. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur.



Borçlunun takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz etmiş olması, şikayet yoluyla İcra Mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden yukarıda özetlenen talepte bulunmasında hukuki yararıvardır.



O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.



Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

T.C. YARGITAY



Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2000/12-50

Karar: 2000/47

Karar Tarihi: 02.02.2000





ÖZET: Alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında İcra Dairesi'ne tevdii mecburidir. Ayrıca takip belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ilebirlikte borçluya gönderilmesi gerekli bulunmaktadır. Somut olayda borçluya sadece ödeme emrinin gönderildiği, dayanak belgelerin eklenmediği tebligat parçası üzerindeki açıklamadan anlaşılmaktadır. O halde şikâyet kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekir.



(2004 S. K. m. 16, 58, 61)



Dava: Taraflar arasındaki "şikâyet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3. İcra Tetkik Mercii'nce davanın reddine dair verilen 8.2.1999 tarih ve 1999/96,79 sayılı kararın incelenmesi,davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,



Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.4.1999 tarih ve1999/4149-4710 sayılı ilamı ile;



(... İİK'nin 58/3. maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında İcra Dairesi'ne tevdii mecburidir. Ayrıca aynı kanunun 61/1. maddesi 2. cümlesinegöre de, takip belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emriile birlikte borçluya gönderilmesi gerekli bulunmaktadır. Somut olayda borçluya sadece ödeme emrinin gönderildiği, dayanak belgelerin eklenmediği tebligat parçası üzerindeki açıklamadan anlaşılmaktadır. O halde şikâyet kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yenidenyapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.



Temyiz Eden: Davacı vekili.



Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:



Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına,dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.4.1999 tarih ve 1999/4149-4710sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılmış bulunmasına ve özellikle ihtarname ancak takibe geçmenin koşulu olup, takip öncesi bir işlemdir. İİK 58ve 61. maddeleri uyarınca ödeme emri ve takibe ilişkin belgelerin eklenmesinin zorunlu bir koşul olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usûl veyasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.



Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 2.2.2000 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı