Mesajı Okuyun
Old 13-08-2011, 19:14   #3
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gonulece
İyi günler,
Müvekkil sanık A, B'nin çalışanıdır. A, B'nin müşterilerinden, B adına para alıyor ancak B'ye teslim etmiyor. B, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şikayetçi oluyor ve B'nin müşteki olduğu ceza davası açılıyor. Müşteriler tanık olarak ifade veriyor. Müşterilerin, parayı, A'ya teslim ettiğine dair herhangi bir somut delil yok. B yerine müşterilerin, mağdur-müşteki sıfatı olması gerekmez miydi?

B'nin sıfatı CMK.ya uygundur. Diğer kişiler de suçtan zarar gören olarak bu davaya MÜDAHİL olabilirler. (CMK.m.234)

Soru metninden anladığım kadarıyla "maddi gerçek" ve fiili durum A'nın paraları teslim aldığı yönünde... Zira, diğer türlü "paraları aldığı iddia olunuyor." derdiniz..

Olayda hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçu vardır. Bu suçun isbatı çoğu zaman hizmet ilişkisinden kaynaklanan çalışma belgelerinin (ticari defterler, muhasebe kayıtları, tahsilat makbuzları vs...) tetkiki ile sağlanır.

Ancak, ceza hukukunun maddi gerçeğe ulaşma amacı ve geniş isbat kuralı icabı olarak; oluşa ve akışa uygun, akılcı, olayı temsil eden, tutarlı, sıhhatli ve itibar edilmesini engelleyen bir hali olmayan tanık beyanlarının suçun sübutuna her bir somut olayın özellikleri ayrıca incelenmek üzere yeterli görülebileceğini belirtmek isterim.

Hakim tanık anlatımlarının güvenilirliğine kanaat getirmesi halinde cezaya hükmeder.

Saygılarımla.