Mesajı Okuyun
Old 27-07-2011, 09:30   #3
Av. Hakan VARAN

 
Varsayılan

yardımcı olacağını düşünüyorum.

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/7956
Karar: 2005/1018
Karar Tarihi: 10.02.2005


ÖZET : Kural olarak, kambiyo senetlerinde lehtar hanesine hakiki ve hükmi şahsın belirli şekilde yazılması şarttır. Ne varki, lehtarın eksik ifade edilmesi ve bunun sonradan belirli hale dönüştürülmesi durumunda yukarıda açıklanan kuralın tamamlanmış olduğunun kabulü gerekir. Dahası, bononun bu yönde usulsüzlük durumunu bilen ve imzalayan borçlunun daha sonra bu eksikliğe dayanması MK.nun 2. maddesi ile bağdaşmaz.
Somut olayda bononun lehtar hanesine "Acar Bebe" yazılmış ise de daha sonra bononun ciro şerhinde "Acar Bebe Konfeksiyon-Tekstil-Ayakkabı Nermin Gülsoy" yazılmak suretiyle eksikliğin tamamlanmış olduğu açıktır. Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekir.


(818 S. K. m. 163/1) (4721 S. K m. 2)

Dava: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine girişildiğini, takibe konu senette lehtar olarak görünen Acar Bebe'nin tüzel kişiliği olmadığı gibi, Acar Bebe Nermin Gülsoy tarafından Acar Bebe tüzel kişilikmişçesine beyaz ciro yapılıp, sonra da Nermin Gülsoy tarafından beyaz ciro yapıldığını, ciro zincirinde bu suretle kopukluk olduğunu, davalının senet ve ciro olarak alacaklı görünmediğini, yetkili hamil olduğunu kanıtlaması gerektiğini, senede konu alacağın davacı tarafından Nermin Gülsoy'a ödendiğini, takibe konu alacak kalmadığını belirterek senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, senette Acar Bebe'nin yazılı bulunması, bononun arkasında Acar Bebe Nermin Gülsoy kaşe ve imzasının olması ve davalıya ciro edilmesinde Yargıtay Genel Kurul Kararı ( 14.3.2001 gün, 2001/11-199 K ) gereğince yasal engel bulunmadığını, takibe dayanak bononun kambiyo vasfında olduğunu, bonoyu bulunduran kişinin TTK. ve BK. gereğince hamil sayıldığını, bonoda cirosunun bulunmasının yasal zorunluluk olmadığını, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi olup, bonoyu Acar Bebe adlı işletmenin sahibi Nermin Gülsoy'dan ciro ile aldığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davaya konu senette ödenecek kişi olarak Acar Bebe adlı firma isminin gösterildiğini, bunun gerçek veya tüzel kişiliği bulunmadığından bu zorunlu unsurun bulunmaması nedeniyle icra takibine konulan senedin bono niteliğinde olmadığını, bu sebeple de senedin cirosunun da olamayacağını, senet arkasında Acar Bebe ismi altında Nermin Gülsoy adı ve imzası bulunmakta ise de, alacağın davalı Baki Çelik'e devrine ilişkin temlik beyanı olmadığından, kambiyo senedi niteliği taşımayan senet arkasına beyaz ciro amacıyla atılan imzanın BK.nun 163/f.1. maddesi anlamında yazılı temlik beyanı sayılamayacağı kabul edilerek davanın kabulüne, icra takibine konu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, keşidecisi davacı, lehdarı "ACAR BEBE" hamili davalı olan bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.

Kural olarak, kambiyo senetlerinde lehtar hanesine hakiki ve hükmi şahsın belirli şekilde yazılması şarttır. Ne varki, lehtarın eksik ifade edilmesi ve bunun sonradan belirli hale dönüştürülmesi durumunda yukarıda açıklanan kuralın tamamlanmış olduğunun kabulü gerekir. Dahası, bononun bu yönde usulsüzlük durumunu bilen ve imzalayan borçlunun daha sonra bu eksikliğe dayanması MK.nun 2. maddesi ile bağdaşmaz.

Somut olayda bononun lehtar hanesine "Acar Bebe" yazılmış ise de daha sonra bononun ciro şerhinde "Acar Bebe Konfeksiyon-Tekstil-Ayakkabı Nermin Gülsoy" yazılmak suretiyle eksikliğin tamamlanmış olduğu açıktır. Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın kabulünde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.