Sizi gibi tedbirsizler siziiii...
Ben ne yaptım? Baro'nun web sitesinden, "Adliye Kitapçığı"nı bilgisayarıma indirdim, mahkemelerin ve diğer birimlerin yerlerini gösteren tablodan çıktı alıp çantama koydum. Öyle gittim adliyeye.
Bitti mi? Bitmedi...
Saat 11 duruşmasına, 1 saat 15 dakika önce adliyede olacak şekilde geldim. (Bu abartı, adliyeyi biraz gezmek içindi)
Giriş katı, 7. kat hatta asansörü olmayan (belki gizli bir asansörü vardır bilmiyorum) 8. kat, avukat otoparklarının olduğu B2 (henüz açılmamış ama olsun adı bile güzel, "avukat otoparkı") hepsini gezdim.
Elimde kitapçık çıktısı da olduğundan pek kaybolmadım; hatta birkaç kişiye yol bile gösterdim.
Gelelim eleştirilere, daha doğrusu şimdilik 1 tane:
O nasıl bir (daha doğrusu iki) THEMİS heykelidir? Hani ana girişte yer alan canım.
Kendi adıma söyleyeyim, Themis benim fiziken de beğendiğim pek sayın bir tanrıçadır. Gözlerinin bağlı oluşu, elindeki kılıç - terazi, ayağının altındaki yılan vs., gibi detaylar sebebiyle güzel bir fiziği olduğu genelde dikkatlerden kaçabilir. (benim kaçmamıştır, söylemiştim değil mi?)
Peki biz naapmışız Themis'i öyle? Resmen şişirmişiz. O nasıl ayak bilekleridir? Themis'in ayak numarasının 46 olduğu bilgisi, hangi tarihi - mitolojik belgede yer almaktadır? O kalçalar neden o kadar genişlemiştir? Themis tanrıçalığı bırakıp kendisini hamura, mantıya, çiğ böreğe mi vermiştir? Evinin kadını mı olmuştur?
Neden bu kadar şişmiştir? Nedeen?
Bir de ayağının altında olması gereken yılan yerine neden yavru bir ejderha tercih edilmiştir?
Tez elden, heykellerin biraz (yok biraz değil, çokça) enden traşlanmasını, Themis'in ayağı altına yerleştirilmiş yavru ejderha yerine de yılan figürü koyulmasını talep ediyorum.
Benim izlenimler şimdilik bu kadar...