Mesajı Okuyun
Old 09-07-2011, 14:54   #4
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için...2

Alıntı:
Tapu dairesi, taşınmaz üzerindeki tedbir nedeniyle işlemimizi reddetti.


Alıntı:
Kadastro mahkemesi de muvafakat için sunduğumuz talebimizi reddetti.

Gerekçe?

Alıntı:
...mahkemeden aldığımız isim tashihi kararı...


İrdeleme:
Tedbirin konusu: Tapuda (A) adına (muris) kayıtlı taşınmazın kaydına....ise.

Ve "isim tashihi kararı" ile ismin(A)değil! (B) olduğu hükme bağlanmış ve karar kesinleşmiş ise...

Mevcut tedbirin ilamın infazına engel olmaması gerektiği görüşündeyim:

1.İlamın infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. İlamın aynen infazı zorunludur.

2.HUMK. m. 83 ve 84’de iki taraftan her birinin usule müteallik olarak yaptığı muameleyi tamamen veya kısmen ıslah edebileceği, ıslahın tahkikata tabi işlerde tahkikat bitinceye kadar yapılabileceği öngörülmüştür. Ancak 4.2.1948 tarih 10/3 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereği, hükmün Yargıtay’ca bozulması üzerine, hüküm mahkemesinde yapılan yeni tahkikat sırasında ıslah yapılması mümkün değildir (14. HD.E. 2005/7820,K. 2005/10498,T. 21.11.2005).

3.Davanın taraflarının ıslah yolu ile değiştirilemeyeceği yolundaki görüş doğru ise de; yanlış yazılan davalı isminin dava dilekçesi içeriğine göre düzeltilmesi, hasım değiştirme olarak kabul edilemez (HGK.E.1994/11-353,K. 1994/ 548,T. 28.9.1994)

4. Aşağıdaki kararın incelenmesi yararlı olabilir:
T.C.
YARGITAY
14.HUKUK DAİRESİ
E.2005/7820
K.2005/10498
T.21.11.2005
4.2.1948 tarih 10/3 Sayılı YİBK

ÖZET : H.U.M.K.nun 83 ve 84.maddelerinde iki taraftan herbirinin usule müteallik olarak yaptığı muameleyi tamamen veya kısmen ıslah edebileceği, ıslahın tahkikata tabi işlerde tahkikat bitinceye kadar yapılabileceği öngörülmüştür. Ancak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereği, hükmün Yargıtayca bozulması üzerine, hüküm mahkemesinde yapılan yeni tahkikat sırasında ıslah yapılması mümkün değildir. Bozma sonrası ıslah yapılması mümkün değildir.

DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 8.11.1994 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.12.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacılar, murislerinin tapu kayıtlarında yazılı kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemişlerdir.

Davanın kabulüne dair karar, miras bırakanlardan Elfiye'nin baba adının düzeltilmesine ilişkin talep ve dava bulunmadığı halde, Elfiye'ninde baba isminin düzeltilmesinin H.U.M.K.nun 72 ve 74.maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Bozma sonrası davacılar vekili 9.12.2004 tarihli celsede miras bırakanları Elfiye'nin baba isminin düzeltilmesini talep etmeyi unuttuklarını belirterek, davalarını ıslah etmişler, dava dilekçelerine yeni talep eklemişlerdir.

H.U.M.K.nun 83 ve 84.maddelerinde iki taraftan herbirinin usule müteallik olarak yaptığı muameleyi tamamen veya kısmen ıslah edebileceği, ıslahın tahkikata tabi işlerde tahkikat bitinceye kadar yapılabileceği öngörülmüştür. Ancak 4.2.1948 tarih 10/3 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereği, hükmün Yargıtayca bozulması üzerine, hüküm mahkemesinde yapılan yeni tahkikat sırasında ıslah yapılması mümkün değildir.

Açıklanan bu olgu karşısında, davacıların murislerden Elfiye'nin baba adının düzeltilmesi istemi hakkında bir hüküm kurulmuş olup bu hüküm Yargıtayca bozulduğundan ve bozma sonrası ıslah yapılması mümkün bulunmadığından davacıların bu istemlerinin reddine karar verilmesi gerekir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.11.2005 karar verildi.

5) İsim tashihi eldeki dava içinde mi, yoksa ayrı bir dava ile mi istenmiş idi?