Alıntı: Yazan tiryakim Torpilsiz banka vekili olan var mı acaba ?

Özellikle özel bankaları kastediyorum ama görüşüm kısmen kamu bankaları için de geçerli olabilir:

Bir tüzel kişilik olan bankanın çalışacağı avukatları mesela kendi çalışanlarının güvendiği isimlerden seçmesini "torpil" olarak nitelendirirsek seçme kriterinin ne olması gerektiğine ben karar veremedim.

Vekillik neticede en başta güvene dayanan bir ilişkidir. Gerçek kişi olsun, tüzel kişi olsun herkesin kendisini temsil edecek vekilini seçerken "güvenebileceği" bir kişiyi bulma çabası içinde olmasından daha doğal birşey düşünemiyorum. Bir tüzel kişinin güvenebileceği bir kişiyi bulma çabasının da kendi güvendiği çalışanlarının referanslarına dayanması çok garipsenmeyecek bir durum olmalı.

Siz bir bankanın genel müdürü olsanız ve sakarya'da bir icra takibi için yerel bir avukat bulmanız gerekse, ne yaparsanız? Bankanın 20 yıldır beraber çalıştığınız hukuk işleri/insan kaynakları veya sakarya şubesi müdürüne, güvendiğiniz bir kişiyi görevlendirin derseniz, bu "torpil" olarak nitelendiriyor. Böyle demezseniz, ne yapacaksınız, mesela karpuz alımı yapar gibi, Avukat ihalesi mi açacaksınız? Farzedin açtınız, başvuran avukatlardan ne isteyeceksiniz, bilgilerini ölçmenin yolu çok zor değil ama güvenip güvenemeyeceğinizi nasıl ölçeceksiniz?

Sokaktaki vatandaş kendisini temsil edecek avukatını tanıdıkları, arkadaşları, çalışanlarına vs. sorup soruşturarak seçtiğinde bunun ismi seçme hakkı oluyor da, bir tüzel kişilik aynısını yaptığında neden "torpil" oluyor? Avukatlık en başta güvene dayalı bir ilişki olduğundan, bir tüzel kişiliğin bakış açısından güvenebilirliği ölçmenin başka bir yolunu biliyorsak, mevcut durumu eleştirmek kadar bunu da paylaşmayı öneriyorum.

Not: Banka avukatı değilim, hiç olmadım.