Mesajı Okuyun
Old 27-06-2011, 20:39   #17
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yeshilim
Aslında çok da içime sinmeyen eski tarihli bir karar, ancak maddi olay nazara alınarak acente ve acente veren arasındaki sözleşmenin, acentenin işçisi açısından da ne derece önemli olduğuna dikkat çekmekte diye ekledim.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/13984

K. 2003/14456

T. 15.9.2003

DAVA : DAVA: Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, ikramiye, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2.Davalılar araksındaki Acentelik sözleşmesinin 3.maddesine göre "davalı metin AYAN davalı Yurtiçi KARGO'ya ait veya onun kiracısı bulunduğu taşınmazlarda YURTİÇİ KARGO'nun demirbaş ve araçlar ile faaliyette bulunur. Aynı sözleşmenin 4.maddesine göre "ACENTE evvelki şube faaliyet sırasındaki yapısını koruyarak istihdamı YURTİÇİ KARGO'nun yönetmelik hükümlerine göre gerçekleştirir. Acenteliği fesih tarihine kadar geçen çalışmadan oluşan kıdem tazminatı YURTİÇİ KARGO'nun teminatı altındadır. Keza 5.maddesine göre iş akdi feshedilecek işçinin hangi nedenlerle iş akdinin feshedildiği Bölge Müdürlüğüne bildirilecektir. Sözleşmenin bu hükümleri davalılar arasında alt-asıl işveren ilişkisinin olduğunu göstermektedir. Zira Acente olan alt işverenin işçisi Yurtiçi Kargo AŞ.nin işyerini ve araçlarını kullanmakta, onun yönetmelik hükümlerine göre çalıştırılmaktadır. Somut bu maddi ve hukuksal olgulara göre davalı YURTİÇİ KARGO AŞ.nin asıl işveren olarak diğer davalı ile birlikte sorumluluğuna karar verilmelidir. Yazılı şekilde adı geçen davalı hakkında husumetten red kararı verilmesi hatalıdır.

3.Dosyaya sunulan ve incelenen Temmuz 2001 ve Ağustos 2001 aylarına ait bordrolarda davacı imzası bulunmadığı halde, imzalı olduğu gerekçesiyle bu ayların ücret ve fazla mesai ücret alacaklarının reddine karar verilmesi de isabetsizdir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın yeshilim,

Bu karar yeni tarihli olsaydi eger, Yargıtay acenteyi sorumsuz tutar; hatta belki davayı acente yönünden -husumetten- redderdi.

Zira asıl işin bir bölümünü alt işverene vermek, ancak işin gereği VE teknolojik sebeplerle mümkün.

Saygilar,