Mesajı Okuyun
Old 25-06-2011, 11:18   #13
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan

4721 sayılı Medeni Kanunun 940/2 fıkrası uyarınca “Gerçek veya tüzel kişilerin alacaklarının güvence altına alınması için, kanun gereğince bir sicile tescili zorunlu olan taşınır mallar üzerinde, zilyetlik devredilmeden de, taşınır malın kayıtlı bulunduğu sicile yazılmak suretiyle rehin kurulabilir"

Eski Medeni Kanun'a göre rehin ancak zilyetliğin devri ile olabilmekteydi. Rehnin paraya çevirilmesi yolu ile icra takiplerinde takip kesinleşmeden yakalama şerhinin konulması da esasen bu hükme dayanmakatdır. Oysa Yeni medeni kanunda yani sicile kaydı zorunlu olan taşınır mallarda zilyetlik devredilmeden de rehin kurulabiliyor. Dolayısıyla artık takip kesinleşmeden rehinli araca yakalama şerhi konulmaması gerekir. Zira özellikle banka ve avukatları bunu kötüye kullanıyorlar. hiç alakası olmayan kredi kartı borçlarını bile rehinle teminat alınan alacak kapsamına sokup, çok az bir miktar bir borç için araçları yakalatabiliyorlar. üstelik daha tebligat bile çıkarmadan bunu yaptıklarından borçlunun hacizden haberi bile yokken bir anda aracından olabiliyor. bence hiç de adil olmayan ve suistimale açık bir uygulama.

benim düşüncem bu olmaklabirlikte konu ile ilgili yargıtay kararı da bulamadım. eğer elinde konu ile ilgili yargıtay kararı veya mahkeme kararı olan bir meslektaşım varsa paylaşmasını rica ediyorum.