Mesajı Okuyun
Old 10-06-2011, 23:30   #3
av.elfida

 
Varsayılan

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Tarih: 13.5.1998 Esas: 1998/8-336 Karar: 1998/343

Tanık Listesi Dışında Tanık Dinlenemeyeceği - İkinci Tanık Listesi Verilemeyeceği


Özet:Tanık listesi verilmesi halinde liste dışından tanık dinlenemez ve ikinci tanık listesi verilemez. Davanın reddine dair verilen karar Dairece taraf tanıklarının dinlenmesi gerektiği nedeniyle bozulmuştur. Mahkeme bozmaya uymuş, taraflar tanık listesi verdiği halde davacının liste dışından gösterdiği tanıklar dinlenmiş, davalı tanıkları ise hiç dinlenmemiştir. Tarafların tanık listesindeki şahitlerinin dinlenilmesi ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonuca varılması gerekirken, eksik inceleme ile liste dışı dinlenen tanık ifadeleri değerlendirilerek hüküm kurulması bozmayı gerektirir.


- 1086 sayılı HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU m.274

Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Derinkuyu Asliye Hukuk Mahkemesi`nce davanın reddine dair verilen 28.12.1995 gün ve 1995/119 E - 154 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 11.11.1996 gün ve 1996/2853-9412 sayılı ilamı ile; (...Davanın reddine dair verilen önceki karar Dairece taraf tanıklarının dinlenmesi gerektiği nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş, taraflar tanık listesi verdikleri halde davacının liste dışından gösterdiği tanıklar dinlenmiş, davalı tanıkları ise hiç dinlenmemiştir. Böylece verilen karar eksik inceleme sonucu oluşmuş bulunmaktadır. HUMK.`nun 274. maddesine göre davada tanık listesi verildiği taktirde liste dışından tanık dinlenemez ve ikinci bir tanık listesi de verilemez. Bu itibarla davacının 4.2.1994, davalılardan A. O.`nun 24.2.1994 tarihli tanık listelerinde isimleri yazılı kişilerin dinlenerek iddia ve savunma dairesinde bilgilerine başvurulması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre, bir hüküm verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve liste dışı dinlenen tanık ifadeleri değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK`nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.5.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.


YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 13.10.2003 Esas: 2003/12444 Karar: 2003/13285

Bir Davada Verilen İkinci Tanık Listesi Dikkate Alınamaz


Özet:Boşanma davasında davacı, tanık olarak gösterdiği tanıklardan birinin dinlenmesinden vazgeçerek, başka tanık dinlenmesini talep etmiştir. Davalı bu talebe açıkça karşı koymuştur. Davada ikinci tanık listesi verilemez. Açıklanan nedenlerle ikinci tanık listesindeki tanıkların beyanlarına itibar edilemez.


- 1086 sayılı HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU m.274
- 4721 sayılı TÜRK MEDENİ KANUNU m.166

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1. Davacı tanık olarak gösterdiği Meltem`in dinlenmesinden vazgeçmiş yerine Müge`nin dinlenmesini istemiştir. Davalı da bu isteğe açıkca karşı çıkmıştır. Davada ikinci bir tanık listesi verilemez. (HUMK md. 274) Bu açıklama karşısında Müge`nin sözlerine değer verilemez.
Türk Medeni Kanunu`nun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
2. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494) kaynaklanan bütün davalara aile mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün l. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2003


Yargıtay kararlarına bakılırsa ilk tanık listesindeki tanıklar dinlenecek ve bu tanıkların beyanları hükme esas alınacak.aksi yönde bir karar göremedim