Merhaba,

2 ay önce ölen F ile 1 hafta önce ölen M, eski Medeni Kanun döneminde evlenmişlerdir. M, 2009 yılında aile konutu olmak üzere bir apartman dairesi satın almıştır. M'nin 4 çocuğu vardır. M'nin oğlu A, kardeşleri B, C ve D'nin her birine, evin değerinin dörtte birini ödeyerek evin mülkiyetinin kendi adına tapuda tescilini sağlamak istemektedir.

Bunu sağlamak için nasıl bir yol izlemek gerekir? Ödenecek vergi ve harçları ve tarafların bizzat yapacakları işlemleri mümkün olduğunca asgaride tutacak bir çözüm ne olur?

Örneğin A, B, C ve D birlikte bir notere giderek bir miras paylaşım sözleşmesi yapsalar ve A'ya tapuda kendi adlarına kendi paylarının A'ya bağışlanarak devrini sağlamak üzere yetki verseler bu vekaletname ile ve A'nın (mümkünse?) kendi başvurusuyla aldığı mirasçılık belgesiyle tapuda dairenin mülkiyetini kendi adına tescil ettirmesi mümkün mü? A'nın yapması gereken başka bir işlem var mı?

Bu vekaletnamede (paylaşım sözleşmesini satış veya bağışlama sözleşmesi olarak düşünürsek) borçlunun (B, C, D) ifa için alacaklıyı (A) yetkili kılması, menfaat çatışması nedeniyle vekaletnamenin geçerliliğini etkiler mi?

---

Benim araştırmalarım sonucu bulduklarım şunlar:

1. TMK 676 ve 677 gereği, miras paylaşım sözleşmesi yazılı şekle tabi.
2. Tapu Sicili Tüzüğü m. 21, resmi senet düzenlenmesini gerektirmeyen işlemlere ilişkin. Miras paylaşım sözleşmesine dayalı ayni hak tescili taleplerinin de, andığım TMK hükümleri gereği resmi şekil aranmadığından bu madde kapsamında olduğu sonucuna varırsak, bu maddede, mirasçılık belgesi ve "Miras taksimi noter tarafından yapılmış ise sözleşme; mirasçılar arasında yazılı olarak yapılmış olup da, mirasçıların imzaları noterce onaylanmamışsa tüm mirasçıların; imzaların bir kısmı onaylanmış ise imzaları onaylanmamış olanların başvuruları" gerekiyor.

---

Yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler.