Mesajı Okuyun
Old 16-12-2006, 18:25   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yürüyüşe Birçok Baro Destek Verdi

YÜRÜYÜŞ VE BASIN AÇIKLAMASI

Yüzlerce avukat cüppeleriyle Tünel’deki Baro Merkezinin önünden Taksim Alanına kadar yürüdü.

F tipi cezaevlerindeki tecrit uygulamasının kaldırılması, savunma ve adil yargılanma haklarına getirilen engellerin protestosu için yüzlerce avukat saat 15.00’da Baro Merkezi önünde buluştu. Buradan başlayacak yürüyüşe, TBB Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile İstanbul Barosu Başkanı Av. Kazım Kolcuoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri, Artvin, Adana, Aydın, Van, Kocaeli, Sakarya ve Diyarbakır barosu başkanları da katıldı.

“Tecrit İnsan Hakları İhlalidir” yazılı pankartla yürüyüşe geçen avukatlar İstiklal Caddesi üzerinden Taksim Alanına ulaştı. Yürüyüş boyunca avukatlar “Tecridi Kaldırın, Ölümleri Durdurun”, “Savunma Hakkı Kısıtlanamaz” sloganlarını attılar.

Taksim Alanında bir basın açıklaması yapan İstanbul Barosu Başkanı
Av. Kazım Kolcuoğlu, “İstanbul Barosu olarak, yasamızın bize verdiği sorumluluk ve vicdanımıza yüklenen hukukçu duyarlılığı ile sorunun çözümü için her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz” dedi.

Başkan Kolcuoğlu’nun basın açıklaması şöyle:

“Ülkemizde yaklaşık 6 yıldan bu yana, F Tipi Cezaevlerinde, tutuklu ve hükümlüleri en doğal gereksinimlerinden uzaklaştıran bir özel “model” uygulanmaktadır. Bu tecrit modeli, havalandırma, görüşme, okuma, giyim ve sağlık gibi temel vazgeçilmez hakların kullanılmasına engel olurken, tutuklu ve hükümlülerin fiziksel sağlığında, ruhsal bütünlüğünde ve kimliğinde telafisi mümkün bulunmayan hasarlar oluşturmaktadır.
6 yıldan bu yana, sorunlara duyarlı kesimlerle birlikte, aslında sorunun tarafı konumunda bulunan Avukatlar olarak mücadele verdik. Bu mücadelenin olumlu sonuçlanmaması bir yana, F Tipi Cezaevlerinde avukat-müvekkil ilişkilerinin sağlıklı yürütülmesinde de zorluklar yaşanmaktadır.

Aradan geçen 6 yıl sonra bugün sorun, aynı boyutuyla devam ediyor. Yaşamlar kaybediliyor, yeni rahatsızlıklar sürüyor ve artık gelinen noktanın ciddiyetinin kavranması için avukatlar ölüm orucuna yatıyor. Ceza Muhakemesinin değiştirilen hükümleri ile savunma ve adil yargılanma hakkı ile adalete erişim giderek olanaksız kılınıyor.
Gelinen bu son noktada, öncelikle ifade ediyoruz ki, tecrit bir insan hakları ihlalidir. Asla kabul edilemez. Tecride maruz bırakılan kişinin tutuklu veya hükümlü olması da bu gerçeği değiştirmez. En kısa zamanda tecride son verilmeli ve ölümler durdurulmalıdır.

Bu eylemimiz, ölüm oruçlarına destek vermek amacıyla değil, tam da tersine ölüm oruçlarının sonlandırılması için yapılmaktadır. Sergilediğimiz duyarlılık tümüyle insancıldır ve özel olarak da hukukçu duyarlılığıdır. İnsanın sınırlı sosyal ilişkilerini bile yok sayan, onu doğasının biçimlendirdiği atmosferin uzağına taşıyan ve insanlık dışı bir muameleye mahkum bırakan bu modelin uygulanması asla kabul edilemez. Çünkü tecrit, yargının verdiği hükmün dışında ikinci bir cezanın infazı anlamına gelmektedir. Hukukla bezenmiş vicdanların sadece bu olguyu bile kabul etmesine olanak yoktur.

Çözüm güç ya da olanaksız değildir. Mevzuatta değişiklik öngörmeyen, hiçbir mimari tadilat gerektirmeyen, güvenlik kaygılarından uzak bir biçimde, insanca muamelenin başlatılması için talimat verilmesini talep ediyoruz. Öylece ölümler duracak, insan hakları ihlalleri sona erdirilmiş olacaktır. Bu gerekliliğin ivedilikle yerine getirilmesi, başka bütün niteliklerin ötesinde bir insancıl yaklaşım olacaktır.

Sorunun kalıcı çözümünün sağlanması için, Adalet Bakanlığı, barolar ve ilgili meslek odalarının oluşturacağı bir çalışma grubu ile sorunun kapsamını ve çözüm olanaklarını araştırmalıdır. Bütün bu uygulamalar ile güçlenecek olan yapı, hukuk devletidir. Bugün eylemimiz, özü itibariyle hukuk devletinin oluşumuna katkı vermeyi amaçlamaktadır. Öncelikli talebimiz, savunmanın ve adil yargılanma hakkının kısıtlanmasının önündeki tüm engellerin kaldırılması ve tecridin sona erdirilmesidir.

İstanbul Barosu olarak, yasamızın bize verdiği sorumluluk ve vicdanımıza yüklenen hukukçu duyarlılığı ile sorunun çözümü için her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu kamuoyuna duyururuz.”

Basın açıklamasından sonra yürüyüşe katılanlar adına İstanbul Barosu Başkanı Av. Kazım Kolcuoğlu TBB Yöneticileri ve konuk baro başkanlarıyla birlikte Taksim Cumhuriyet Anıtına çelenk koydu. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimizle yitirdiğimiz meslektaşlarımız için yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra yürüyüş sona erdi.

http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=2461