Mesajı Okuyun
Old 01-06-2011, 09:35   #1
Erkan Uygun

 
Varsayılan Kamu Alacaklarina İlİŞkİn

Müvekkilin bir birliğin saymanı olması sıfatıyla,birliğin SGK'ya olan borçları sebebiyle 6183 sayılı yasa ve 506 sayılı yasa kapsamında sorumlulğuna gidildi. Birliğin borçlu olduğu toplam 26 adet 6183 'e göre yapılan icra takipleri müvekkile yöneltildi. Takiplere karşı menfi tespit davası açtık. Yerel mahkeme davamızı kabul etti. Yargıtay bir kısım icra dosyası yönünden bozdu. Bozma sebebi olarak da davaların ödeme emirlerinin teblğinden itibaren 7 gün içinde açılmadığını yani süreyi gösterdi. Müvekkilin hukuki sorumluluğunun olmadığını, yani kurumun başlangıçtaki işleminin hatalı olduğunu bozma kararında belirttik. Yerel mahkeme bozmaya göre davayı sonuçlandırdı.

1-Karar kesinleştiğinde müvekkil aslında borçlu olmadığı bir borcu, süreyi kaçırdığından dolayı ödemek zorunda kalacak. Bu bir kamu alacağı olduğu için anayasa hükümleri dikkate alınarak karar kesinleştikten sonra borcun kaldırılması yönünde bir idari işlem tesis ettirip,bu idare işleme karşı dava açsak nasıl bir sonuç alabiliriz.

2-Karar kesinleştiğinde 6183 sayılı yasada menfi tespit davası süresi 7 gün olduğundan,oysa ki İcra iflas Kanununda bu sürenin borcun ödenmesine kadar sürdüğünden (hatta ödemeden sonra istirdat) bahisle ve yine yukarıdaki gerekçelerle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitsek ne sonuç alabiliriz.

Görüşve önerilerinizi bekliyorum. Şimdiden Teşekkürler