Mesajı Okuyun
Old 27-05-2011, 13:59   #6
RuzgarEzel

 
Varsayılan

T.C.
Y A R G I T A Y
6.HUKUK DAİRESİ

ESAS KARAR
96/11327 96/11586

ÖZET:Kiralayanın, kiralamadan sonra kiralanan taşınmazı iktisap etmesi
halinde 7/d maddesinden yararlanarak dava açması mümkün değildir. Aktin
sonunu beklemek zorundadır.

Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası
yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz
edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava yeni iktisap ve işyeri ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi
istemine ilişkindir. Mahkemece tahliye kararı verilmiş ve hüküm davalı
vekilince temyiz olunmuştur.
İster 6570 sayılı kanuna tabi ister adi veya hasılat kirasına ilişkin
olsun, kira akti iki tarafa borç yükleyen akitlerdendir. Kiralayanı akte göre
kiralananı bir süre için kiracıya terk etmeyi kabul ve taahhüt etmiş olur.
Kiralayan olabilmek için taşınmazın maliki olmak gerekmediği için kiralama
zamanında kiralayanın malik olup olmaması farklı bir durum yaratmaz.
Kiralayan sadece bu sıfatla kararlaştırılan süre için, akte uymak
taahhüdünü yerine getirmek zorundadır. Yapılan aktin türüne göre aktin haklı
olarak feshi veya tahliye sebebi gerçekleşinceye kadar kiralayanın akitle
bağlı olması kaçınılmazdır.
Borçlar Kanununun 254 ve 276. maddeleri, kira aktinden sonra
kiralananın kiralayan tarafından ancak aktin tarafı olmayan üçüncü kişiye
temlik edilmesi halinde, yeni malike aktin süresine bağlı olmaksızın akti
feshedebilme imkanı getirmiştir. 6570 sayılı kanunun 7/d maddesi de yine
kiralayan durumunda olmayan yeni malike süre bitiminden önce kiralananın
tahliyesini isteyebilme hakkı tanımıştır. Maddede açıkca yazılmamış olmasına
rağmen burada da yeni malikin kiralayan durumunda olmayan kişi olması
amaçlanmıştır. Kiralayan durumunda iken sonradan mülkiyeti de iktisap eden
kişinin kendi taraf olduğu aktin süresi bitmeden feshini veya tahliyesini
isteyebilmesi sözleşme hukuku ile bağdaşmaz.
Bu nedenlerle olayda kira aktinin tarafı olan kiralayanın sonradan
akit konusu yerin mülkiyetini iktisap etmesi halinde 6570 sayılı kanunun 7/d,
Borçlar Kanununun 254 ve 276. maddelerinden yararlanma hakkı olmayacağının
kabulü ile davanın reddi icabeder.
Bir an için, 6570 sayılı kanunun 7/d maddesinin lafzına bağlı
kalınarak davacının dava hakkının varlığı kabul edilse bile beş yıllık
sözleşme yaptıktan sonra o yerin mülkiyetini iktisap eden davacının, taraf
olduğu akti biryana bırakarak süresi dolmadan aktin bitimi sonucu doğuracak
istekte bulunmakta iyi niyetli olduğu da kabul edilemez.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde
peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.12.1996 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
Ö.N.Doğan M.Elçin S.Tükenmez M.Tunaboylu N.Kaynak