Mesajı Okuyun
Old 19-05-2011, 07:42   #4
AV.HARUN UYANIKOĞLU

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.HARUN UYANIKOĞLU
Merhaba;
Sadece O mirascı için kesin aciz belgesi almaktaki amacınız nedir? O kişi için şartları taşıyorsa aciz belgesi alabiliriniz.O mirascı için kesin aciz belgesi almak için hiç bir malvarlığı olmaması gerekir.Mirascıdan kalan bir malvarlığı varsa hacizli veya rehinli olmasının önemi yoktur.Bu malvarlığı satılmadan kesin aciz belgesi alamazsınız. Yargıtay son yıllarda İİK 277 ve devamı maddelerinde tasarrufun iptali davası açmak isteyen alacaklılar için malvarlığının borca yetmemesi halinin varlığını yeterligörmüştür.Bu durumda da verilen belge geçici aciz belgesi yerine geçer.
YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2008/1952 K. 2008/5312 T. 13.11.2008

• TASARRUFUN İPTALİ ( Borçlunun Borcu Karşılamaya Yeter Malı Haczedilememişse Mevcut Malvarlığı Üzerinde Alacaklının Alacağını Tahsil Etmesine Engel Olacak Şekilde Çok Sayıda Takyidat Varsa Davacının Tasarrufun İptali Davası Açabileceği )

• BORÇLUNUN ACİZ DURUMUNDA OLMASI ( Borçlunun Borcu Karşılamaya Yeter Malı Haczedilememişse Mevcut Malvarlığı Üzerinde Alacaklının Alacağını Tahsil Etmesine Engel Olacak Şekilde Çok Sayıda Takyidat Varsa Davacının Tasarrufun İptali Davası Açabileceği )

• KESİN ACİZ VESİKASI EKSİKLİĞİ ( Mevcut Malvarlığı Üzerinde Alacaklının Alacağını Tahsil Etmesine Engel Olacak Şekilde Çok Sayıda Takyidat Olması - Tasarrufun İptali Davasının Reddonulunamayacağı )

ÖZET : Borçlunun borcu karşılamaya yeter malı haczedilememişse, mevcut malvarlığı üzerinde alacaklının alacağını tahsil etmesine engel olacak şekilde çok sayıda takyidat varsa, . Kesin ya da geçici aciz vesikasının şartlarının oluştuğu kabul edilmelidir.
KARAR : Davacı vekili, davalı borçlu Birsen aleyhine takip yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını bu nedenle borçlunun taşınmazını davalı olan kızı Ebru' ya onun tarafından da diğer davalıya satışa ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Nuray vekili cevap dilekçesiyle, taşınmazın gazete ilanından bulunduğunu, gerçek bedelinin banka havalesi ve nakit olarak ödendiğini satımın muvazaalı olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş ve davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, tasarrufun iptali davasının koşullarından birinin de aciz belgesi alınması olduğu, her takip için ayrı ayrı aciz belgesi sunulması gerektiği, borçlunun terk ettiği adreslerde tutulan haciz zabıtlarının aciz belgesi yerine geçen tutanaklardan olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça yapılan takipler sırasında borçlunun adresini terk ettiği, hakkında birden çok takip yapılarak taşınmaz ve aracına hacizler konulduğu, dosyalara sunulan mal beyanlarında hem borçlunun hem de ortağı olduğu diğer borçlu şirketin ödeme gücünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda tapu sicil müdürlüklerine ve trafik tescil bürolarına yazılan müzekkerelere verilen cevaplar da nazara alındığında borçlunun aciz halinde olduğunun kabulüne zorunluluk bulunmaktadır. Hal böyle olunca davanın diğer şartlarının varlığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine, 13.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.