Mesajı Okuyun
Old 26-04-2011, 23:11   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat 77
Sayın meslektaşlarım bir avukat diğer bir avukatı sözlü hakareti nedeniyle baroya şikayet ediyor .Şikayet edilen avukat baroya savunma dilekçesi veriyor ve savunma dilekçesinde hakaret içeren sözcükler kullanıyor.
Şikayet edilen avukat verdiği hakaret içeren dilekçeyi vekaleten vermemiştir; kendi adına vermiştir. Bu olayda şikayet edilen avukat, avukat sıfatını taşımadığından görevinden dolayı suç işlemiş sayılmaz.
Alıntı:
Bakanlık izni vermiyor. Evrakı ceza kanuna göre soruşturma yapılacağını belirterek savcılığa iade ediyor.
Karar buraya kadar çok mantıklı.
Alıntı:

Şikayet eden avukatın da bu iznin verilmemesi kararına karşı idare mahkemesine başvurabileceğini söylüyor.
Kararın bu son kısmı mantık dışı olmasına karşın usulen yazılmak zorunda kalınmış.

''Koğuşturma için izin alma gereği bulunmadığını, doğrudan koğuşturma yapılabileceğini'' yazan bir karara karşı şikayetçi neden itiraz etsin?
Alıntı:

Bunla ilgili idare mahkemesine itiraz yapılırken nasıl bir gerekçe bulunmalıdır ve varsa örnek karar rica ediyorum
Bu konuda gerekçe ve örnek karar bulabileceğinizi sanmıyorum: Şimdiye kadar doğrudan soruşturma açılabileceğini yazan bir karara karşı hiç bir şikayetçi idare mahkemesine başvurmamıştır: Doğrudan koğuşturma açılabileceğine göre şikayetçinin ısrarla izin istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır.

''İzne gerek yok'' diyen karara karşı ancak şikayet edilen avukat başvuru yoluna gitmelidir: Böylesi bir karara karşı ancak ''İzne gerek var ve izin verilmemeli'' yolunda bir başvuru yapılabilir.

Saygılarımla