Mesajı Okuyun
Old 21-04-2011, 13:24   #1
mansur1985

 
Varsayılan hazine adına tescil edilen taşınmaz

öncelikle tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum.
sormak istediğim sorumu direk somut örneği anlatarak sorayım ki daha açıklayıcı ve anlaşılır olsun. mesele şöyle;

1947 yılında x şehrinde yapılan kadastro çalışmaları neticesinde x parsel ile ilgili olarak; 'önceki sahiplerinin ............. evlatları olan hasan ve ali'nin yarı yarıya malik oldukları, sahiplerinin 30-40 sene evvel meçhule gittikleri, arazinin kimse tarafından tasarruf edilmediği ve MALİKLERİ ZUHUR EDİNCEYE KADAR hazine adına kaydının yapılmasına karar verilmiştir.'

şekliyle hazine adına kaydı yapılıyor. daha sonra burayı beden terbiyesi müdürlüğü satın alıyor fakat bu satımda yapılan bir hata nedeniyle mülkiyet tekrar hazinenin üzerine geçiyor. daha sonra bu malikler olaydan 1972 yılında haberdar oluyor ve tescil davası açılıyor hazineye karşı, bu davada, davacılar türk vatandaşı olmadıkları için (Suriye vatandaşı) haliyle mahkeme teminat istiyor ve bu teminat davacı taraflarca sağlanamadığından dava takipsiz bırakılıyor ve dosya hakkında takipsizlik kararı veriliyor.

sorum şu; suriye vatandaşı olan bu taşınmazın sahibi olanların yasal mirasçıları, bu taşınmazın kendi adlarına tescili için bir yol deneyebilir mi? bir yol var mıdır? hak düşürücü süreler ve davacıların suriye vatandaşı olmaları durumunu da dikkate alarak, avrupa insan hakları mahkemesinin içtihatları da dahil ya da suriye türkiye arasında imzalanmış olan taşınmaz malların tasfiyesi gibi bir anlaşmanın var olup olmadığı da düşünülerek...