Mesajı Okuyun
Old 16-04-2011, 11:15   #13
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, Nafaka konusunda bir ayrımın olduğu kesin. Zira adı üstünde İştirak nafakası ve yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesi ile şekillenmiş ve bunalara ilişkin verilen tedbir nafakaları isim değiştirmiş olur.

Yani kesinleşmiş bir boşanma davası olmadan İştirak ve Yoksulluk nafakası olmaz. Ancak Tedbir nafakası olur. Yani tedbiren geçim desteği sağlanmış olur.

Boşanmanın kesinleşmiş olsa dahi, nafaka yönünden temyiz edilmiş kararlar, iştirak ve yoksulluk nafakası adını alır.

Buradanda şu anlaşılmalı, Boşanma davası asıl dava olduğundan bu davada birlikte talep edilmiş nafakalar feri taleplerdir ve asıl davanın şekillenmesi ile içerik kazanır.

Yargıtay 2.HD 2003/1096 E. 2506 K. sayılı kararında "Davacının nafaka talebini boşanma davası neticesinde bağlanmasını istemesi, istemin yoksulluk nafakası olduğu anlamını taşır" demektedir.

HUMK 443.madde kaldırıldı. Şimdiki düzenlemede nafakaya ilişkin kararların tehiri icraya konu yapılamayacağı belirtilmekte. yani nafaka alacaklarının icrası geriye bırakılmaz. Burada genel bir ifade nafaka alacaklarının tehiri icra yapılamayacağı belirtilmiş.

Sayın Ertürk'ün uılaşmak istediği, nafakanın indirilmesine ilişkin kararın icrası için kesinleşme aranıp aranmayacağı? Kanun, Şahsın hukuku, Aile Hukuku ve Gayrimenkul hukukana ilişkin davaların kesinleşmeden icraya konulamayacağı belirtmekte. Nafakanın indirilmesi davası da Aile Hukuku kapsamına girdiğinden, benim görüşüm, içime sinmeyerek de olsa, kararın kesinleşmesi gerekiyormuş gibi bir izlenim var.


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu


Esas No: 2008/12-656
Karar No: 2008/638
Tarih : 22.10.2008

Kural olarak boşanma ekinde verilen maddi-manevi tazminat HUMK.nun 443. maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulamaz. Ancak, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranmaz. Keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşmesi gerekmez. Mahkemece açıklanan nedenlerle istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.



T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi


Esas No: 2005/11694
Karar No: 2005/18387
Tarih:27.12.2005
Çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren geçerli olması gerekirken çocuğun baba yanında olduğu da gözetildiğinde karar tarihinden verilmesi doğru bulunmamıştır.