Mesajı Okuyun
Old 15-04-2011, 14:53   #8
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nazife Eytemiş BAŞAR
Nafaka hükümlerinin kesinleşmesine gerek yoktur.Eski nafaka dosyanızdan hesaplattığınız dosya borcundan yeni karar uyarınca fazla ödenmiş kısmı varsa muhtıra çıkarıp iade ettirirler,yeni karar gereği belirlenen miktar üzerinden yeniden haciz müzekkeresi yazdırılır.

Sayın meslektaşım, "Tedbir nafakası" hususunda, nafakanın kesinleşmesine gerek yok. BU konuda sizinle hem fikirim.

Ancak İştirak ve Yoksulluk Nafakaları'nı ancak temel dava olan Boşanma davası kesinleştiğinde takibe koyabiliriz.

Bu konuda bu ayrıma dikkat edilmeli.

Sayın Ertürk'ün ulaşmak istediği durum, nafakanın indirimi halinde, kararın kesinleşmesini bekleme zorunluluğuna ilişkindir.

Önceden, kesinleşmesine gerek yoktu. Ancak buna engel çıkatmayan madde HUMK 443.maddesi idi ve yanılmıyorsam 2005 yılında yürürlükten bu maddeyi kaldırdılar ve yerine 5236 sayılı yasanın MADDE 433.maddesi dahilinde şu şekilde düzenleme getirildi
"Temyiz, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır.
Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez.
Kişiler ve aile hukukuna, taşınmaz mala ve bununla ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.
Kararın kesinleştiği ilamın altına veya arkasına yazılıp, tarih ve mahkeme mührü konmak ve mahkeme başkanı veya hakimi tarafından imzalanmak suretiyle belirtilir." demektedir. Yani kesinleşmesi gerekiyor muş gibi bir anlama kapıldım.

Altı cizili madde bendi, aile hukukuna ilişkin tüm davaları kapsamakta. Buna dair özel bir ayrım getirmemekte. tabiki tedbiren verilen nafaka ve velayet yönündeki kararları bundan müstesnadır.

Bu anlamda, dediğim gibi, nafakanın indirilmesi davası Aile Hukukuna ilişkin bir dava olduğundan, 433.maddenin 2.bendine göre kesinleşmesi gerekiyormuş gibi bir durum yansıtılmaya çalışılmış.

Bilmem, aynı fikirde misiniz???