Mesajı Okuyun
Old 04-04-2011, 12:19   #7
Av.Tevfik TATAR

 
Varsayılan Tapu İptal Ve Tescil - Islah

Arkadaşlar konuya ilişkin Yargıtay kararı buldum. Kanaatimce somut olayımıza birebir cevap niteliğindedir. Bu karara göre ıslah talebine ya da karşı tarafın rızasına bile gerek görülmeden duruşmada ki talebimizin yerinde görülmesi gerektiğini düşünüyorum.
T.C.
YARGITAY
Birinci Hukuk Dairesi
Esas No
: 2000/8666

Karar No
: 2000/8548

Tarih
: 26.6.2000



  • TAPU İPTALİ ( Muvazaa Hukuksal Nedeniyle )
  • MURİS MUVAZAASI ( Tapunun İptali ve Terekeye Döndürme )
  • ISLAH ( Talep Sonucunun Daraltılması )
  • DAVAYI DEĞİŞTİRME-GENİŞLETME ( Talep Sonucunun Daraltılmasının Değiştirme Sayılmaması )



ÖZET :
Davacının talep sonucunu daraltması, davayı değiştirme veya genişletme sayılmayacağından ıslah yoluna başvurmasına da gerek yoktur.
DAVA :
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilenkarar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
Dava, Borçlar Yasasının 18. maddesinden kaynaklanan muvazaa hukuksalnedenine dayalı olarak bir kısım mirasçılar tarafından açılmış ve tapununiptali ile terekeye döndürülmesi istenmiştir.
Daha sonra davacılar vekili isteği pay oranında iptal tescile dönüştürmüş,mahkemece davanın ıslah edildiği kabul edilerek islahtan itibaren üç güniçinde yeni bir dilekçe verilmediği gerekçesiyle HUMK.nun 88. maddesi uyarıncadavanın iptaline karar verilmiştir.
Bilindiği üzere ıslah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işleminitamamen veya kısmen düzeltilmesine denir. ( HUMY 83. maddesi ) Medeni UsulHukukumuzda iddianın ve savunmanın değiştirilmesi, genişletilmesi yasağıolduğundan, iddia ( dava ) ve savunma karşı tarafın muvafakati ( rızası )alınmaksızın değiştirilemeyeceğinden ( veya genişletilemeyeceğinden ) karşıtarafın muvafakati olmadığı hallerde iddia ( dava ) ya da savunmasınıdeğiştirmek ( ya da genişletmek ) isteyen tarafın başvurabileceği yol ıslahtır.Ancak davacının talep sonucunu daraltması ( azaltması ) davayı değiştirme veyagenişletme sayılmaz. Bu nedenle davacının talep sonucunu daraltabilmesi ( azaltabilmesi ) için ( kural olarak davalının muvafakatine ihtiyaç olmadığıgibi ) ıslah yoluna başvurmasına da gerek yoktur.
Somut olayda tereke adına açılan bir davanın paya dönüştürülmesi HUMYuyarınca ıslah anlamında olmayıp müddeabihin daraltılması, diğer bir deyişleneticeyi talebin sınırlandırılması anlamını taşır. Böyle bir isteğe ıslahniteliği verilerek davanın iptali şeklinde hüküm kurulması doğru değildir.
Hal böyle olunca işin esasının incelenmesi gerekirken, isteğe ıslahniteliği verilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ :
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.