Mesajı Okuyun
Old 30-03-2011, 20:05   #1
radiokid

 
Varsayılan Aski'nin haksız fiili

Değerli meslektaşlar;

Bir belediye kurumunun çalışma yaptığı bir bölgede, elektrik trafosunun zarar görmesi sebebiyle çevre binada yer alan, müvekkilin evininin de bulunduğu 5 dairede, kombi,televizyon,çamaşır mak,bozdolabı v.s. muhtelif ev eşyaları bozuluyor.Daire sahipleri ve müvekkil olay akşamı karakola gidip şikayette bulunuyorlar.Ertesi gün kurum, olayın taşeron firmayla ilgili olduğunu beyan edip, herhangi bir girişimde bulunmuyor.İlgililerin başvuruları üzerine ise, olaydan 2 gün sonra bir heyet gönderip apartmanda tespit yaptırıyor ve apartman sakinlerine ''tüm bozulan elektronik eşyaların ilgili servislere yaptırılmasını, fatura karşılığı ödeme yapılmasını, bu masrafların kurum tarafından daha sonra karşılanacağı'' söyleniyor ve benzer ifadelerle bir tutanak tutuluyor. Sözlü olarak da, sigorta belirli bir tutara kadar ödeme yapıyor gibisinden cümleler sarfediyorlar.

Ben, zaten mağdur durumda olan müvekkilin daha fazla mağdur olmaması adına, ihtilafın bu şekilde bir anlaşma yoluyla(en azından maddi boyutu) giderilebileceğine olumlu baktığımı ilettim müvekkile.Tutanağın varlığı karşısında daha sonra bunları ödemekten imtina edemeyeceklerini düşünüyorum.Lakin, eşyaları yaptırmayıp ve uzlaşmayıp bunların maddi boyutunu dava yoluyla tahsil yoluna gitmek de mantıklı bir ihtimal mi acaba? Olayın maddi boyutu çözümlendikten sonra, sembolik de olsa bir manevi tazminat davası ikame etmeyi düşünmekteyim.Nitekim, hamile olan müvekkilim 2 gün boyunca evinde kalamamış, bu zaman zarfında hiç bir yetkiliden ilgi ve alaka görmemiş, sosyal yaşamı kısa süreli de olsa sekteye uğramıştır.

Bu süreçte atılacak her bir adım, daha sonra telafisi olmayan hatalara sebebiyet verebileceğinden, harekete geçmeden önce yapılabilecek girişimler hususunda siz tecrübeli meslektaşların fikirlerini duymak faydalı olacaktır.Saygılarımla.