Sayın konuk,

Boşanma davasının davalısı veya davacısı olmak mahkemede talep edilebilecek haklar açısından herhangi bir fark yaratmaz.Davayı kim açmış olursa olsun ,yasal olan haklarınızı talep etme konusunda herhangi bir sınırlamaya tabi değilsiniz.

Açılacak olan boşanma davasında öncelikle kendiniz için tedbir nafakasına hükmedilmesini ,boşanmanın gerçekleşmesi halinde bunun yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini mahkemeden isteyebilirsiniz.Nafakaya hükmedilirken her iki tarafın kusur durumu ile tarafların sosyo ekonomik durumları öncelikle göz önünde bulundurulur.Tedbir nafakasına hükmedilirse bu kararı geçikmeksizin icraya koyma hakkınız vardır. Ayrıca halen oturmakta olduğunuz evden ve ev eşyalarından boşanma davası süresince, hatta karar kesinleşene kadar sizin ve çocuklarınızın yararlanmasına tedbiren karar verilmesini de isteyiniz. Bu karar, boşanma kesinleşene kadar evde haklı sebeple oturmanıza yarar. Anak boşanma kesinleştikten sonra malikin sizleri evden tahliye hakkı vardır.

Yine aynı şekilde ,mahkemeden eşinizin size maddi ve manevi tazminat ödemesine karar verilmesini isteme hakkınız da vardır.Tazminat konusunda da tarafların kusur durumları ve sosyo ekonomik durumları öncelikle gözetilen hususlardandır.

Şu an oturmakta olduğunuz evin tapu kaydına ,aile konutu şerhi koydurulmasını hakimden talep edebilirsiniz.Tapuya aile konutu şerhinin verilmesi ile birlikte eşinizi sizin rızanız olmadan evi başkasına devredemeyecektir.

Boşanma davası açılmamış olsa dahi muhtarlıktan alacağınız ikametgah belgesi ve aile nüfus kayıt örneği ile evin bulunduğu yer tapu müdürlüğüne müracaat edip evin tapusuna aile konutu şerhi konulmasını isteyebilirsiniz.

Evin tapusunun eşiniz üzerinde olduğunu belirtmişsizniz.Bu ev eşinize miras yolu ile geçmediyse ve ev 2002 yılından sonra alındıysa evde sizin tasfiye payı alacağınız bulunmaktadır.
Mal rejiminin tasfiyesi için açılacak tafiye davası boşanma davası sonuçlandıktan sonra bakılabilecek bir davadır.Bu nedenle oturduğunuz evin tapu kaydına aile konutu şerhinin işlenmesi sonradan oluşabilecek hak kayıplarını da önleyecektir.

Her aşamada bir avukattan hukuki destek almanız hak kayıplarınızı önleyecektir.Maddi durumunuz elverişli değilse, bulunduğunuz ilin barosundan adli yardım talebinde bulunabilirsiniz.