Mesajı Okuyun
Old 18-03-2011, 21:57   #3
fatihlk

 
Varsayılan

ihtarnameye itiraz edilmemesi alacağın kesinleştiği anamına gelmez dediniz.

PEKİ BU İÇTİHATTAN SONRA GÖRŞÜNÜZ DEĞİŞİR Mİ?

T.C.YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ E. 2010/12742 K. 2010/25469

T. 1.11.2010

• İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA YAPILAN TAKİP ( İlamlı İcra/Borçlu Hesap Özetine İtiraz Etse Dahi Bunun İcra Emri Gönderilmesine Engel Teşkil Etmeyeceği - Takibin İptaline Karar Verilemeyeceği )

• İCRA EMRİNİN İPTALİ TALEBİ ( İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle Yapılan İlamlı İcra - Borçlu Hesap Özetine İtiraz Etse Dahi Bunun İcra Emri Gönderilmesine Engel Teşkil Etmeyeceği/Talebin Reddi Gerektiği )

• HESAP ÖZETİ ( İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle Yapılan İlamlı İcra - Borçlu Hesap Özetine İtiraz Etse Dahi Bunun İcra Emri Gönderilmesine Engel Teşkil Etmeyeceği/Takibin İptaline Karar Verilemeyeceği )

2004/m.150


ÖZET : Alacaklı banka tarafından limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlandığı, icra emrinin tebliği üzerine borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurarak icra emri ve hesap özeti tebliğ işleminin usulsüzlüğü nedeniyle icra emri gönderilemeyeceği, muaccel hale gelmiş kayıtsız şartsız bir para borcu bulunmadığı ileri sürülerek icra emrinin iptali talep edilmiştir. Borçlu hesap özetine 8 gün içinde herhangi bir itirazda bulunmamıştır, kaldı ki bulunsa dahi icra emri gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Takibin iptaline karar verilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı banka tarafından limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 6 nolu icra emrinin tebliği üzerine borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurarak icra emri ve hesap özeti tebliğ işleminin usulsüzlüğü nedeniyle icra emri gönderilemeyeceği, muaccel hale gelmiş kayıtsız şartsız bir para borcu bulunmadığı ileri sürülerek icra emrinin iptali talep edilmiştir.
Mahkemece borçluların şikayetleri kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.
İİK'nun 150/1 maddesine göre; "Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu" kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi "... krediyi kullandıran taraf, ... borcun ödenmesine ilişkin ihtarın "noter" aracılığı ile borçluya tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürlüğüne ibraz ederse icra müdürü 149. madde gereğince işlem yapar". Yani, borçluya icra emri gönderilir.
Somut olayda hesap özeti, kredi borçlusu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresine ve ayrıca ipotek verene gönderildiğine ve borçlu tarafından adres değişikliği konusunda bir bildirim yapıldığı da ileri sürülmediğine göre, Bakırköy 39. Noterliğinin 01.12.2008 tarihli ihtarnamesinin, ipotek veren ve aynı zamanda sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefili Remzi K.'ın 31.08.2007 tarihli kredi sözleşmesindeki adresine ulaştığı 04.12.2008 tarihinin ve borçlu şirketin ticaret sicil adresine ulaştığı 05.12.2008 tarihinin, hesap özetinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekir. Bu hesap özetine 8 gün içinde itiraz edilmediğinden, alacaklının icra emri göndermek suretiyle borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmasında bir usulsüzlük yoktur. Alacak kesinleştiğinden icra mahkemesinde alacağın esası yönünden inceleme yapılamaz. Borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına karar verilemez. Öte yandan borçlunun ihtarnameye 8 gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmesi halinde dahi adı geçene icra emri gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmayıp, bu takdirde, krediyi kullandıran taraf ( alacaklı ) alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatladığı takdirde, borçlunun şikayeti reddedilir.
Bu durumda İİK.nun 150/1 maddesinde öngörülen koşullar oluşmuş olup, borçlulara icra emri gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece somut olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile ve ayrıca HUMK'nun 74. maddesine aykırı şekilde talep de aşılarak takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 01.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.