Yargıtay birçok kararında adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı halde vekil ile yapılan itiraz ve davalara verilen cevap dilekçelerini gerekçe gösterek taraf teşkilinin sağlandığını düşünmekte, hükmü ortaklığı oluşturan ortaklara karşı kurmaktadır. Bu nedenle icra tebligatları adi ortaklığa yapıldığında aslında ortada geçerli bir takip bulunmamakta iken, dosyalara vekalet koyarak ve/veya tebligatı aldığınızı beyan edip adi ortakları oluşturan şirketlerin veya ortaklığı temsile ve ilzama yetkili kişi olarak ortaklık adına verdiği vekaleti kullanarak siz taraf teşkili sağlamış ve takibe veya davaya devam için yasal dayanak sağlamış oluyorsunuz. Bu nedenlerle HUMK gereği belirttiğiniz hukuk davalarına bakılmasında ve verilen kararlarda bir usulsüzlük bulunmamaktadır.

İşin ceza boyutuna gelince;
Ceza hukukunda şahsilik prensibi esastır. Suç işleyenden başkası cezalandırılamaz. İdari para cezası adi ortaklığa kesildiğinden bence de geçerliliği bulunmamaktadır. Ancak vekil olarak hareket eder, ortaklığı temsilen işlem yaparsanız, olaya geçerlilik kazandırmış olacaksınız. Bu nedenle itiraz hakkınızı kullanırken usule ilişkin bu konunun yanında esasa ilişkin itirazlarınızı da dayanaklandırır ve belgelerseniz lehinize olur. Aksi halde idari para cezasına muttali olduğunuz halde iptali için gerekçeniz yerinde görülmezse ortaklardan tahsil cihetine gidilecektir.