14-03-2011, 16:41
|
#208
|
|
İnsanın "sosyal bir varlık olarak" yeryüzünde yaşamaya başladığı andan itibaren onun özünde olan hukuk; tabii hukuktur; yaşayan hukuktur; bu hukuk insanın ilk duyduğu anda ona hemen ve hiç tereddütsüz doğru gelenlerle, yine ilk duyduğu anda hemen ve hiç tereddütsüz yanlış gelenlerden oluşur. Tabii hukuk, hukukun özüdür.
Ancak resmi hukuk metinleri ile tabii hukuk düşüncesini ayırdetmek gerekir. Teknik, ticari, sosyal ve insani hayatın tarif edilmez derecede çeşitlenmesi ve karmaşıklaşması kişilerin uyacakları kuralların belirlenmesinde önceliği "genel, soyut, objektif nitelikte olan; değer yargısı, insaf ve kişisel takdirlerden uzak" yasa ve alt metinlere bırakmıştır.
Uyulması zorunlu veya yasak davranışlara ilişkin kuralları ve yaptırımları yasa metinleri koyar ve belirler; bunların dışında kalan alan "serbest alan" dır.
Buna karşın yaşayan hukuk dediğimiz hukukun (ki ona teknik anlamda hukuk denilemez.) etkisiyle kişiler subjektif takdir ve düşüncelerle kimi davranışları yapabilirler veya yapmayabilirler. Bu durum ise, hukuktan ziyade sosyolojik ve etik bir haldir; pozitif hukuk metinlerine ilişkin tartışmaların dışındadır.
Saygılarımla.
|