Alıntı: Yazan Av.Özlem PEKSÜSLÜ Bu açıdan bakmamıştım.İfadesi mecburen alınacak denilince ben sanki diğer şahsın da bu davada yargılanacağını düşündüm.Sahte kimlik kullanan şahıs kayıp.Bulunabileceğini de düşünmüyorum.Asıl suçlunun ifadesi alınmadan dosya karara çıkamaz mı?Sanırım mahkeme kimlik tespitinde yeğeninin beyanı yeterli görmedi. Teşekkürler

Özlem hanım, size 2 olay anlatayım,

1.OLAY :
Gaziosmanpaşa 2.Asliye Ceza Mahkemesi'nde bir dava görmüştüm. Müvekkil ömrü hayatında hiç İstanbul'a gitmemişken, orada bir oto hırsızlık olayına karışmış, hatta ifadesi alınmış, üstüne üstün serbest bile kalmış (!!!)

Bir gün hakkında bir yakalam emri çıkartılınca işin aslını öğrenmek için İstanbul'a gittim. Dava dosyasında resmi yer alan kişi, müvekkilimin kimliği ile iş yapan ancak farklı bir kişi olduğunu öğrendim. Savunmamı yaptım, tutanaklar ve ifadeler üzerindeki imza incelemesi ile müvekkilin imza incelemesini yaptırdım. Sonuçta, sahte kimlik kullanımı ortaya çıktı.

Ama mahkeme asıl suçlunun sadece resmine sahip olup da gerçek kimliğini bilmediği için, asıl suçlunun ifadesini alma girişiminde bulunamadı. Müvekkil beraat etti.

2.OLAY

Gaziantep'te bir kurumun ceza dosyasında katıulan vekiliyim. Adam kaçak su kullanmış. Tutanaklarda kendisinin imzası var. Adam, ben kullanmadım, oğlum kullandı dedi. Mahkeme oğlunu çağırdı. Suçu kabul etti. Adam hakkında beraat, Oğlu ise hakkında suç duyurusunda bulunulması üzere savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

Bu iki olayda biraz sizin dava olayınız var.

Muhtemelen mahkeme, sizin olayınızda ifadesini aldıktan sonra sizin müvekkilin beraatine ifadesialınan şahısla ilgili de dava açılması için C.Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verecektir.

Sayın meslektaşım, Umarım yardımcı olabilmişimdir. Saygılarımla...,