merhabalar sayın meslektaşlar,

konuyu kısaca özetleyip, hakimin verdiği ara karar hakkında görüşlerinizi almak isterim:

müvekkil bir kamu üniversitesi ile özel hukuk alım satım sözleşmesi akdederek üniversiteye mal satmış parasını ise tüm çabalara (ihtarnameler, mektuplar, görüşmelere) rağmen tahsil edememiştir.

müvekkil çaresiz icra takibi (7 örnek) açmış ve anapara borcu kadar ödeme olmuştur. ancak karşı yan bu ödemeyi yaparken "anapara borcunu kabul ettiğini, icra sonrası faiz, vekalet ücreti ve masrafları mevzuatı gereği ödeyemeyeceğinden" itiraz etmiştir.

İcra müdürü ise kanuna aykırı olan itirazın reddi ile takibin devamına karar vermiştir.

haczi kabil malı olmayan rektörlüğe muhtıralar göndererek tahsil etmeye çalıştığımız borç hakkında, bu seferde kanuna aykırı muhtıranın şikayet yolu ile iptali davası ile karşı karşıyayız.

yargılamada dosya icra müdürlüğüne tekrar karar vermesi için gitmiş, icra müdürü kararında ısrar edince iki kez bilirkişiye gitmiştir.

son aşamada ise mahkeme tarafımızdan yapılan "İİK ve HUMK gereği kesinleşen asıl alacağa dayalı diğer alacakların kanundan kaynaklandığı, icra müdürlüğünün muhtıra düzenlerken asıl borcu kabul eden karşı yanın bu kabulüne bağlı kaldığını gözeterek hesap yaptığı, karşı yanın 'mevzuat gereği ödeme yapılamaması nedeniyle' itirazının haksız olduğu, üniversitelere HUMK ve İİK'dan doğan borçları ödeme muafiyeti getiren bir hukuk normunun bulunmadığı, dolayısı ile muhtıranın hukuka uygun olduğu, talebin reddi gerektiği" savunmamızı gerekçelendirmek üzere süre verilmiştir.

Konu ile ilgili yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim.
Kendimi üniversite öğrencisine ABECE öğretir gibi hissediyorum. Sizce haksız mıyım?