Mesajı Okuyun
Old 08-03-2011, 15:14   #13
Av.M.Yücel

 
Varsayılan

Mesken kelimesi sözlükte “konut, kişinin fiilen oturduğu yer” anlamına gelmektedir. Bu açıklamalar ışığında mesken kavramından ne anlaşılması gerektiğini, haline münasip olma kavramının ne anlama geldiğini açıklayan aşağıdaki kararları dikkatinize sunuyoruz :

“İİK 82/12. maddesi gereğince, borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Burada aile terimi, geniş anlamda olup borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun söz edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstaslara aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun yaş, meslek ve sıfatı, kendisini yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.” Y.12.HD.14.04.2008, E.5273, K.7607 (Corpus). İçtihat Programı

Yine aşağıda dikkatinize sunduğumuz bir kısım kararında ise Yüksek Mahkeme “haline münasip ev” kavramını tartışmıştır :

“Meskeniyet itirazında bulunulan ev mahkemece haczin kaldırılmasına karar verilen 1859 no.lu parselinde bulunmaktadır. Bilirkişi raporunda; evin minimum şartlarda barınmayı sağlandığı belirtilmektedir. Açıklanan nedenle; ev ile ilgili meskeniyet iddiasının kabulüne karar verilmesi gerekirken ev ayrı tutularak yazılı biçimde evin barınak olduğu bir ailenin oturmasına münasip mesken niteliğinde bulunmadığından bahisle meskeniyet iddiasının reddine karar verilmesi isabetsizdir.” Y.12.HD.31.03.2005, E.2976, K.6893 (Corpus).

Yine Yargıtay, aşağıda sunduğumuz bir kararında, henüz inşaat halindeki bir mesken için de borçlunun haline münasip evi kavramının tartışılması gerektiğini belirtmiştir:

Borçlu inşaat halindeki taşınmazı için de meskeniyet şikâyetinde bulunabilir. Şikâyetin İİK 82/12 maddesi çerçevesinde incelenerek ve borçlunun sosyal durumuna göre şikâyet konusu taşınmazın kıymetini belirlenecek ihtiyacından fazla olması halinde, haline münasip yer alınarak miktarın borçluya bırakılmak üzere satılmasına karar verilmesi gerekirken, sözü edilen maddedeki ilkeler çerçevesinde değerlendirme yapılmadan inşaatın lüks olduğundan borçlunun borcunu ödemesi gerektiğinden bahisle şikâyetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.” Y.12.HD.13.12.2001, E.20479, K.21773 (Corpus).

Tapuda arsa olarak kayıtlı olan taşınmaz üzerine yapılmış bulunan ev hakkında da meskeniyet iddiasında bulunulabilir. Zira önemli olan haczedilmezlik iddiasında bulunulan yerin mesken niteliğine haiz olmasıdır. Meskenin tapuda arsa olarak gözükmesi meskeniyet iddiasının ileri sürülmesine engel teşkil etmez.

“Mahcuzun tapu kaydında arsa olarak gösterilmesi, üzerinde bina var ise meskeniyet şikâyetine mani olmayacağına binaen, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değilse de, İİK.’nun 82.maddesinin 12.fıkrasına göre borçlunun bakmakla yükümlü olduğu aile efradı tespit edilmek, içtimai durumu nazara alınmak suretiyle, mahallede tahkikat yapılarak, hâsıl olacak neticeye göre bir karar verilmesi gerekirken…” Y.12.HD. 23.11.1982 TE.8486 K.8658 (UYAR, Haciz. s. 688.; UYAR, İİK. Şerhi. C.5. s. 7281.)