Sayın meslektaşlarım;

Müvekkilim (K)nın, (B) bankasında yapılan bir Genel Kredi sözleşmesine kefil olduğu gerekçesi ile hakkında 2009 yılında 800 TL tutarında icra takibi yapılıyor. Yapılan tebliğat 35.maddeye göre yapıldığından müvekkilimin bu tarihe kadar herhangi bir şekilde icra takibinden haberi olmamıştır. Ta ki bir kaç gün önce arabası trafik ekiplerince haciz sebebiyle bağlandığında durumu öğrenmiştir.

Yapılan araştırmada, söz konusu kefil kısmındaki imzanın müvekkil (K) ya ait olmadığı sonucuna varılmıştır.

Şimdi %40 da aşağı olmamak kaydı ile tazminat talepli Menfi tespit davası açmak istiyoruz. Görevli mahkeme olarak Sulh Hukuk Mahk. olduğunu düşünüyorum. (?)

1- Dava değeri olarak icra takip dosyasının toplam borcun (faiz, masraf ve vekalet ücreti de dahil) şeklinde mi açmam gerekiyor?

2- Müvekkil daha çok mağdur olmasın diye, icra takip dosyasına ödemenin yapılması doğru bir hareket olur mu? Zira bildiğim kadarıyla menfi tespit davası, icra takibinden sonra olduğundan takip durmuyor; ancak bağlanmış aracın hemen teslimi de gerekmekte.

3- İcra dosyasına ödemeyi yapmamız, borcu ve imzayı kabul etmek şeklinde anlaşılabilir mi? Yoksa icra dosyasına para yatırdığımızda takibe dayanak borca ve imzaya itiraz hakkımızı saklı tuttuğumuzu beyan etmemiz gerekir mi?

4- Menfi tespit davasından sonra istirdat davası açtığımızda faiz olarak ne talep etmeliyiz?

5- Ayrıca başka dikkat edilmesi gereken husus var mı?