Mesajı Okuyun
Old 26-02-2011, 16:12   #4
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 1990/6187
K. 1991/2347
T. 7.3.1991
• ECRİMİSİL ( Davalının Zamanaşımı Def'inde Bulunması-Dava Tarihinden Geriye Dorğu Beş Yıllık Ecrimisile DavacıNın Dayandığı Tespit Raporundaki Miktarlar Aşılmadan Karar Verilmesi )
• FAİZ ( Ecrimisil Davalarında Faize Tahakkuk Dönemi Sonu İtibariyle Hükmedilmesi )
• ZAMANAŞAMI DEF'İ ( Davalının Zamanaşımı Def'inde Bulunması-Dava Tarihinden Geriye Dorğu Beş Yıllık Ecrimisile DavacıNın Dayandığı Tespit Raporundaki Miktarlar Aşılmadan Karar Verilmesi )
743/m.908
ÖZET avalı vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunduğundan, dava tarihinden geriye doğru beş yıllık ecrimisile, davacı vekilinin dayandığı tesbit raporundaki miktarlar aşılmamak şartıyla hükmedilmelidir.

Ayrıca; ecrimisil davalarında faize, tahakkuk dönemi sonu itibariyle hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde, 900.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak; davada, ecrimisil istenilen dönem açıkca belirtilmemekle beraber dava dilekçesinde tesbit dosyasına dayanılmış, tesbit raporunda ise ecrimisilin başlangıç tarihi 1.1.1978 olarak alındığından, 900.000 lira ecrimisilin 1.1.1978 ile dava günü olan 25.3.1988 arasındaki dönem için istenildiğinin kabulü gerekir.

Davalı vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunduğundan, dava tarihinden geriye doğru beş yıllık ecrimisile davacı vekilinin dayandığı tesbit raporundaki miktarlar aşılmamak şartıyla hükmedilmesi gerekirken, belirtilen bu süreye ait miktarları aşacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

Ayrıca; ecrimisil davalarında faize, tahakkuk dönemi sonu itibariyle hükmedilmesi gerekirken beş yıllık ecrimisilin tamamına 1984 yılından geçerli olmak üzere faize hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), peşin ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 7.3.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.