Mesajı Okuyun
Old 24-02-2011, 05:32   #4
Av. Tuğba Karaca

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
8.Ceza Dairesi

Esas: 2008/13862
Karar: 2009/479
Karar Tarihi: 22.01.2009

ÖZET: Sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtları dışında cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı gözetilmelidir.

(6136 S. K. m. 12, 13) (5237 S. K. m. 54) (1412 S. K. m. 318)

Dava: Gereği görüşülüp düşünüldü:

Hükmolunan hapis cezasının süresine göre sanıklar Faruk Bozfırat, Mehmet Eroğlu, Yaşar Ağaç ve Cuma Ağaç müdafilerinin duruşma isteğinin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca istem gibi oybirliğiyle REDDİNE.

Tüm sanıklar yönünden evrak üzerinden sapılan incelemede:

Karar: 1- Sanıklar Hüseyin Kara, Mehmet Bozkurt ve Mehmet Eroğlu hakkında toplu halde silah ticareti yapma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak,

a- Sanıklar Hüseyin Kara, Mehmet Bozkurt ve Mehmet Eroğlu'nun aralarında Yasanın amaçladığı biçimde topluluk oluşturacak boyutta ortaklık ve birlikteliğin bulunduğuna dair iletişim tutanakları dışında delil bulunmadığı gibi sanıklarda elde edilen suça konu silah ve mermileri kişisel ihtiyaçları için bulundurduklarına ilişkin savunmalarının aksine satmak amacıyla edindikleri veya bu amaçla bulundurduklarına ilişkin mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından, sanıkların ev ve iş yerlerinde yapılan arama sonucunda sanık Hüseyin Kara'nın evinde 2 adet 7.65 mm. çaplı tabanca, sanık Mehmet Eroğlu'nun işyerinde 340 adet mermi, sanık Mehmet Bozkurt'un işyerinde yapılan arama da ise 75 adet merini ele geçtiğinin anlaşılması karşısında, sanık Hüseyin Kara'nın sanıkla yakalanan silah sayısına göre alt sınırdan uzaklaşılarak 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca, sanık Mehmet Eroğlu'nun aynı yasanın 13/1. maddesi uyarınca, sanık Mehmet Bozkurt'un ise aynı yasanın 13/3. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek eylemlerinin, 6136 sayılı Yasanın 12/2. madde ve fıkrasında tanımı yapılan toplu silah ticareti suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı biçimde uygulama yapılması,

2- Sanıklar Yaşar Ağaç ve Faruk Bozfırat hakkında toplu silah ticareti yapmak suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtları dışında cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraatları yerine yazılı şekilde kabul edilerek ceza tayin edilmesi,

3- Sanık Cuma Ağaç hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;

Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın silah ticareti yaptığına yönelik savunmasının aksine şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediği gözetilmeden, beraatı yerine dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,

4- Uygulamaya göre de;

Hükümden sonra 8.2.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 155. maddesi ile 6136 sayılı Yasanın 12/son maddesi yürürlükten kaldırıldığından, suça konu silahların ve eklentilerin müsaderesinin 5237 sayılı TCK.nun 54. maddesi gereğince yapılması zorunluluğu;

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı sanıklar Yasar Ağaç ve Faruk Bozfırat hakkında 2 nolu bozma nedeniyle Başkan Z. Aslan ve üye Halil Akdağ'ın, sanık Cuma Ağaç yönünden 3 nolu kararda üye Halil Akdağ'ın muhalefetleri ile sanıkların atılı suçlardan beraatlerine, sanık Mehmet Bozkurt hakkında 1 nolu bozma gerekçesi yönünden üye Halil Akdağ'ın muhalefeti ile oyçokluğuyla, sanıklar Hüseyin Kara ve Mehmet Eroğlu hakkında 1 nolu sebepten dolayı oybirliğiyle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tutuklu sanıklar Yaşar Ağaç, Cuma Ağaç, Faruk Bozfırat, Hüseyin Kara ve Mehmet Eroğlu'nun oybirliğiyle tahliyesine, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilseler derhal tahliyelerinin sağlanması bakımından Yargıtay C. Başsavcılığına, müzekkere yazılmasına, 22.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.


KISMEN KARŞI DÜŞÜNCE:

1- Sanık Yaşar Ağaç yönünden;

Sanık Yaşar'ın silah ticareti yaptığı istihbaratı nedeniyle usulüne uygun olarak telefonu dinlendiğinde, diğer sanıklar ve bilinmeyen (X) kişilerle gizli ve açık sürekli silah temin ve alım satımı konusunu konuştuğu gibi yine kendisi ile telefondan konuşan Eyüp Kızılaslan'ın <aldın mı sen onu, ...parası hazır zaten, yedeği var mı> sorularına sanık Yaşar'ın <baktım da Eyüp abi gerçek sıfır, istersek /yedeği olur> diyerek silah alım satımını konuştukları ve suç tarihinde de sanık Yaşar'ın aracında Eyüp'ün silahla yakalandığı,

I- Sanığın; Turgut Engin ile konuşmasında Turgut'un 9'lu Astrayı alıver bana şeklindeki isteğini <2-3 gün sürmez, haber bekle benden 2-3 tane de 14'lü var diye belirttiği, 8+1 var fiyatı 950 falan, yeni nikelaj, diye ayrıca bir silah söylediğinde Turgut yarayacağını söylemiş ayrıca Astra istediği, başka bir konuşmada Turgut 8+1 isteyen var 3 tane de Glok lazım dediğinde, sanık Yaşar'ın o bulunur dediği,

II- Mehmet Bozkurt'la konuşmasında:

a) Pazarlık yapıp fiyatı 2850'den 2750'ye indirip anlaştıkları,

b) Mehmet'in telefona "büyük makine var dedin, ... onu da alsın gelsin" demesi üzerine "babamı gönderdim" dediği,

c) Silah yerine bazen uydu alıcısı 10 kanallı, Cafer et bırakacaktı, Cafer'in emanetleri gel al gibi kendilerine göre kamufle edip konuştukları,

III- Cuma Ağaç'la konuşmasında;

Sanığın, bende bir tane vardı ya, kaç kağıt eder diye sorduğunda 8 kağıt eder dediği

IV- Fatih Özdoğan'la konuşmasında;

Fatih'in, "Yaşar bana 5 uzun 9'lu lazım, çekirdek" dediğinde, sanık Yaşar'ın da tamam görüşürüz sonra demesi üzerine "varsa akşam gelir" şeklindeki konuşmaları,

V- Osman Şahin'le görüşmesinde:

Osman, Glok'u kaptırdım demiş ayrıca lastik arabanın yeri hazır, paran hazır diye konuştukları,

2- Sanık Faruk Bozfırat yönünden;

I- Sanık Faruk'un (X) şahısla görüşmesi,

Sanık Faruk'un Barette sende mi, onu alacaktım demesi üzerine (X) şahıs Ali Meşe'de olduğunu söyler, (X) şahıs 9 numara mermi sorar var deyince tanıdığa ise 50 milyon diye fiyat belirtir. Hemen alıp gelmesini istemiş, keza (X) şahıs telefonda bir arkadaş da 19 Glok var satmak istiyor deyince sanığın satarız fiyat ne istiyor deyip pazarlık ettiği, (X) şahıs başka bir telefon görüşmesinde <çift emniyetli vardı ya onu kaça satarız> dediğinde pazarlık edilip sonra görüşmeye karar verdikleri,

II- Ahmet Yıldırım'la görüşmesinde;

Ahmet'in sende gördüğüm 2. silahın adı neydi dediğinde, sanığın alt kutudan çıkardığımız mı yoksa küçük olan mı diye netleştirdikten sonra, Ruger var son çıkanlar Walterler deyip Smith Wessonu nasıl ettin dediği,

III- Hüsnü ile görüşmesinde,

Hüsnü'nün sorması üzerine sanık, 12'li, onlar pek nadir, çok kıymetli, onu sana 1950 sayarız, paraya ihtiyacı olan birinin, çift emniyetli dediği tespit edilmiştir.

Her iki sanığın silah ticareti ile uğraştığı, silah ve mermileri bazen açıkça bazen de kapalı olarak söyleyip tarif ettikleri ve kendilerini arayan hiç kimseye de ben bu işlerle uğraşmam demedikleri, usulüne uygun yapılan telefon dinlemeleri ve tarihli beyanlardan anlaşılmaktadır.

Silah bulundurma, taşıma suçlarından bu silahların çalışır olması zorunlu olmakla beraber silah ticaretinde silahların mutlaka ele geçmesi ve çalışır olmak koşulu aranmaz. Bireysel silah bulundurma suçunda amaç bu silahların ruhsatsız bulundurulmasını önlemektir. Silah ticaretinde ise amaç silahların toplumda yayılmasını önlemektir. O nedenle bu suç silahın yakalanması koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle sanıkların (Yaşar Ağaç ve Faruk Bozfırat) suçlarının sübuta erdiği ve mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanması düşüncesindeyim.


KISMEN KARŞI DÜŞÜNCE:

Sayın Daire çoğunluğunun bir kısım sanıklara ilişkin görüşlerinde, kısmen katılmadığım hulusları aşağıda iki başlık halinde belirtmekteyim.

1- Mahkemenin sanıklar Yaşar Ağaç, Cuma Ağaç ve Faruk Bozfırat haklarındaki değerlendirmesi "suçun toplu silah ticareti" şeklinde oluştuğu yönündedir Daire çoğunluk görüşü ise cezalandırılmalarına yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı biçiminde tecelli etmiştir.

Dosyada her üç sanığa ait çözümlemesi yapılmış, yasal yollardan elde edilmiş iletişim kayıtları mevcuttur. Konuşmalarının içeriği, silah ticareti yaptıkları hususunda duraksamaya yer vermeyecek ölçüde açıktır. Telefon görüşmelerinden, bu iş toplu olarak değil, münferiden yaptıkları, değişik zamanlarda farklı kişilere silah sattıkları anlaşılmaktadır. Yapılan arama esnasında, bu üç sanıkta silah ele geçirilememiş olması, suçun oluşmasına engel değildir. Ayrıca suçun niteliği, söz konusu silahların bulunmasını ve atışa salih olduklarına ilişkin bilirkişi incelemesini de gerektirmemektedir. Konuşma kayıtlarından silahların cins, marka ve hatta modelleri dahi rahatlıkla anlaşılmaktadır. Suçları, 6136 sayılı Kanun kapsamına giren bu ateşli silahları taşımak değil, satmaktır.

Günümüzde, teknolojinin sağladığı olanaklarla suç takibi kolaylaşmış, suçluların izlenmesi, suç teşkil eden eylemlerinin saptanması mümkün hale gelmiştir. Yasal koşulları yerine getirilmek suretiyle iletişimin izlenmesi, suç işlenmesi sürecini deşifre etmesi anlamında dikkate alınmak durumundadır. Söz konusu olan sadece kanunun uygulanması değil, toplumda yaşayan insanların yaşam haklarının hukuken korunmasıdır. Bu nedenle her üç sanık hakkında 6136 sayılı Kanunun 12/1 maddesinin uygulanması gerektiğini düşünmekteyim.

2- Sanık Mehmet Bozkurt hakkındaki mahkemenin takdirine ve çoğunluğun 6136 sayılı Kanunun 13/3. maddenin uygulanması yönündeki görüşlerine de yukardaki nedenlerle katılmıyorum. Bu sanığın eyleminin de 6136 sayılı Kanunun 12/1 maddesi kapsamında kaldığı kanaatindeyim.

Bu sebeplerle sayın çoğunluk kararına, belirttiğim hususlarda kısmen muhalifim.


(KAYNAK: Av. Mehmet ÖZHAN)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları