Mesajı Okuyun
Old 16-02-2011, 10:49   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukatlutfi
Evsahibi, kiracının ablası olup,sadece evin demirbaşlarının tamir, onarım , değiştirme, site masraflarının ödenmesi karşılığından kira sözleşmesi yapılmış, kira bedeli talep edilmemiştir.Kooparatif yapımı mutfak dolaplarının göçmesi sonucu kiracı kardeşin maddi zararı büyük olup, zarar tesbiti yaptırmış ve ilgili kooparatif yönetimi ve inşaat firmasına; maddi ve manevi yönlü tazminat davası açılacaktır. Kiracı kardeş ve malik abla tek davada dava arkadaşı olarak maddi manevi tazminat talebinde bulunabilirler mi? Davalarını müdahil olmadan dışarıdan destek halinde götürebilir miyim?

Sayın avukatlutfi,

"Kooperatif yapımı mutfak dolaplarının göçmesi"nden sonra oluşan zararlar nelerdir? Yani mutfak dolapları "göçtüğü" için mutfak dolaplarının yeniden yapılma masrafları mıdır, yoksa mutfak göçmesi nedeniyle kiracının şahsi mallarına verilen zarar mıdır?

Yargıtay kararını dikkatli okuduğumuz zaman oluşan zarar kiracının şahsi malvarlığı üzerinde gerçekleşmiştir. Yani kiracının dava açma hakkı bakımından mecura verilen bir zarardan bahsedilmiyor.Bu konuya da dikkat etmek gerekir. (Diye düşünüyorum) Çünkü sizin mesajınızda "sadece evin demirbaşlarının tamir, onarım , değiştirme, site masraflarının ödenmesi karşılığından kira sözleşmesi yapılmış" denildiği için, yeniden dolap yapmak zorunda kalınması ve bu yapım işinin kira bedeli adı altında (kiracı) müvekkilinize ait olmasını zarar olarak gördüğünüzü anlıyorum.

Alıntı:
Akit dışı 3. kişilere verilen zarardan dolayı imalatçının sorumluluğu: Akitten doğan bir yükümlülüğü yerine getirmediği için değil, piyasaya ayıplı bir mal sürdüğü ve/veya imal edilen ürünün kullanım amacına uygun olmayacak şekilde imalatçı tarafından hatalı monte edildiği içindir. Böyle bir durumda ayıplı montajdan doğan zararın karşı akidin hukuki sahasında doğmasıyla 3. şahsın hukuki sahasında doğması arasında bir fark yoktur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 06.05.1974 gün ve 1603/1537 sayılı, 20.9.1979 gün ve 3398/4053 sayılı kararlarında bu ilkeden hareketle imalatçının sorumluluğunu sözleşme dışı kusura dayanan sorumluluk olarak kabul etmektedir. İmalatçının imal ettiği ve işbu dava konusu olayda aynı zamanda montajını da üstlenmesi nedeniyle ayıp sonucu 3. kişilerin mal varlıklarında doğmasına sebebiyet verdikleri zararlar nedeniyle doğrudan doğruya ürünün kendi bünyesinde meydana gelen, dolayısıyla da 3. şahısların mal varlığında ortaya çıkan azalma değildir. Burada söz konusu olan malın veya montajının ayıplı olması sebebiyle 3. şahısların bu ayıplı mal dışında kalan mal varlıklarındaki meydana gelen bir azalma söz konusudur. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilerek BK'nun 41. maddesi uyarınca kusur kavramının yorumlanması suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir.