Mesajı Okuyun
Old 14-02-2011, 10:39   #9
AV.SEDAT

 
Varsayılan

@Av. Bülent Özkan:

Sayın meslektaşım, tasarruf nisabı konusunda ben de ize katılıyorum, eğer yapılan işlem şekil şartına tabi olmayan bir işlem olarak değerlendirilirse hakim tenkis yoluna gitmek isteyecektir- ki 8'in 2'si tasarruf nisabı sınırları içerisinde kalacaktır.

Ancak, bağışlanan şeyin hukuki statüsünü halen kafamda oturtabilmiş değilim.

Yani yarım aşama öncesi arsa mülkiyeti ve bağış şekilden, satış ise muvazaadan sakat olur. Yarım aşama sonrası bağımsız bölüm mülkiyeti ve yine bağış şekilden, satış ise muvazaadan dolayı sakat olur.

Ama işte öyle bir yerde, buçuk aşamada yapılıyor ki devir; kafamda bir yere koyamıyorum, hakime nasıl anlatayım??

Yine de belirleyici olan, hakimi muvazaa iradesinin varlığına ikna edebilmek olacaktır diye düşünüyorum. Muvazaanın varlığı ortaya konduktan sonra, o buçuk dediğim aşama yarım geri veya yarım ileri yürütülür...

Neticede gayrimenkul mülkiyeti, bu niteliğini kaybetmeden kendi içinde form değiştirirken, 3. kişiye yapılan karşılıksız bir kazandırma var...

Bunun adı bağıştır; ve bağış, resmi şekilde yapılmamakla; 3. kişiyle yapılan işlemin mal sahibi akit tarafları arasındaki normal bir "iş" olarak gözüken kısmı ise, aslında aralarındaki bağışlama iradesini gizleyen kısmıyla sakattır.

Sanırım yaklaşık böyle bir neticeye gitmesini sağlamam gerekiyor davanın.

Bu davayı açmayı çok istiyorum, sadece iş olarak değil, insana mesleki birikim katma yönünden de çok faydalı bir dava. Allahtan ne müvekkil ne karşı taraf birbirlerine dava açarken kaybetme ihtimali pek umursamıyor. Ortalama bir müvekkil şu davayı açmakta ciddi tereddüt yaşardı. Ben de bunun sonucunu görmekten mahrum kalırdım.

Şimdi her iki türlü de kardayım sanırım Kazanırsak zaten kazandığımız, kaybedersek de muris muvazaası için sağlam bir yol keşfettiğim için