Mesajı Okuyun
Old 11-02-2011, 13:03   #2
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan turanuzun
Sayın Meslektaşlarım alacaklısı bulunduğum bir icra takibinde gayrimenkul haczettim ve satışını istedim. Yapılan kıymet taktirinde bilirkişi 80.000 TL değer biçti. Fakat bu değerin gayrimenkulun bulunduğu mevkiiye göre ve emsallerine göre çok fazla bulduğumuzdan kıymet taktirine itirazda bulunduk. Fakat yapılan yargılamada yeni bilirkişi kıymet taktiri olarak 130.000-TL değerlendirdi. 80.000 TL fazla gelmiş iken 130.000-TL tarafımızca kabuluü mümkün olmadığından bizde icra dairesinden belediyeden rayiç bedellerin alınmasını talep ettik. Nihayetinde İcra Dairesi satışı 80.000-TL baz alarak gerçekleştirdi.

Şuan borçlu taraf ihalenin feshi davası açtı; bedelin mahkemenin belirlediği 130.000-TL üzerinden olması gerektiğini ayrıca kendisine icra dairesi tarafından yapılan ilk kıymet taktirinin tebliğ edilmediğini söylemekte. Borçlu taraf takibin açıldığından satışa kadar tüm aşamalarında durumdan haberdar olup açtığımız kıymt taktirinin itirtazı davasında da duruşmalara katılmıştır ve beyanlarında 80.000-TL kıymet taktirnin uygun olduğunu ve tekrardan bilirkişi raporuna gerek olmadığını savunmuştur. Şimdi kendisinin durumdan haberdar olmadığını ileri sürerek kötü niyetli davranyor. Acaba açılan ihalenin feshi davasında mahkeme icra dairesinin satışını iptal eder mi? Görüşleriniz benim için çok önemli. Şimdiden teşekkürler sayın meslektaşlarım.

Not: Mercii kıymet taktairi itirazı şikayetimizi reddetmiştir. dolayısıyla bizde müdürlüğün yapmış olduğu kıymet taktiri üzerinden satışı gerçekleştridik. kıymet taktiri için dosyada sadece tebligat parcası mı yoksa ıttıla tarihi de geçerli olur mu?

Sn. Turanuzun;

Bildiğiniz üzere, kural olarak; icra müdürlüğünce alınan kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve ilgililerin 7 günlük şikayet sürelerinin sona erdiği tarihte (ve itiraz edilmemiş ise) satış talebinde bulunulması gerekir.

Taşınmazının kıymetinin rayice göre yüksek tespit edildiği iddiası ile açtığınız kıymet takdirine itiraz davasının reddedilmiş olması ile icra dosyasından alınan raporun esas alınması gerekecektir. Alacaklının kıymet takdirine itiraz etmiş olması ve borçlunun bu davaya dahil olması, icra müdürlüğünce alınan raporun usulüne uygun olarak tebliğine engel teşkil etmemelidir. Fakat, haberdar olunmadığı iddiasını bertaraf edecektir.

Sonuç olarak; reddedilen kıymet takdirine itiraz davasına borçlunun dahil olmasını, şikayet hakkının kullanılması olarak değerlendirmek de bir yorumdur ama mahkemenin böyle bir yoruma gitmeyeceğini düşünüyorum. Nihayetinde icra mahkemesi takip hukuku bakımından şekli inceleme yapacaktır. Eğer, icra dosyasından kıymet takdirinin borçluya tebliğ edildiği anlaşılamıyorsa işiniz zor diye düşünüyorum.

Kolaylıklar diliyorum, saygılarımla...