Mesajı Okuyun
Old 08-02-2011, 15:31   #1
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan İpotekli Taşınmaz-Aile Konutu-Vefat

Merhaba,

Üzerinde aile konutu şerhi olsun-olmasın, bankalar tarafından ipotek koyulan taşınmazlardaki ipoteğin selameti için; yeni TMK nun yürürlüğünü müteakip diğer eşin açık rızasının alınması gerekip-gerekmediğine dair tartışma bir kenarda dursun.

Bu tür davaların görüşülebilmesi için; diğer eşin davalı, bankanın dava ihbar edilen 3.kişi olması, husumetin bu şekilde yöneltilmesi gerektiği, davanın aile mahkemelerinde açılması ve nisbi harca tabi olması gerektiği konuları da bir diğer yanda dursun. (Bunların hiç birine aleyhimize yürüyen davada uyulmamıştır, hele o tümüyle bir köşede dursun.)

Benim tartışmaya açmak istediğim konu şu:

Dava devam ederken; vakti zamanında davalı gösterilmemiş olan, davalı sıfatını taşımaz iken vefat eden bir davalı eş var (Bankaya ipotek veren) . (Mahkeme bu şahsın vefatını müteakip davacı yana , davanın tarafı gösterilmemiş olan varislerini dahili dava etmesi için mehil de vermiştir. Davalı sıfatının hatalı ve eksik gösterildiği davaya yanıt dilekçemizde yazılıdır, ıslahla dahi düzeltilmesinin mümkün olmadığı da hatırlatılmış ve muvafakat yokluğumuz peşinen bildirilmiştir. Yanı sıra aşamalardaki dahili dava ara kararına da dönülmesi için yine tarafımızdan itiraz edilmiş, bu konuda olumlu-olumsuz bir karar kurulmamıştır.) Ankara Aile Mahkemelerinden birinde yürümekte olan ve usul aykırılıklarından bunaldığımız bu davada, dava dışı ipotek verenin vefatı tarafımızca Mahkemeye yazılı bir dilekçe ile bildirilmiş ve:

İPOTEK VEREN DAVA DIŞI (BİLAHARE VARİSLERİ DAHİLİ DAVALI ) 3.KİŞİNİN VEFATI NEDENİ İLE; DAVANIN KONUSUNUN KALMADIĞINDAN BAHİSLE KARAR İTTİHAZINA YER OLMADIĞINA KARAR VERİLMESİ, ZİRA ÖLÜMLE EVLİLİK BİRLİĞİ SONA ERMİŞ OLMAKLA, ARTIK BİR AİLE KONUTUNDAN DA SÖZEDİLEMEYECEĞİ; OLSA OLSA TEREKEYE KONU BİR TAŞINMAZDAN BAHSEDİLEBİLECEĞİ, tarafımızca dile getirilmiştir. (Tüm dilekçelerimiz muhabere kaydıyla birlikte gönderilmiştir.)

Bence ölümle dava konusuz kalmıştır, yukarıdaki gerekçeyle. Ancak Mahkeme sesimizi duymuyormuşcasına ısrarla davayı sürdürmektedir. Sizin düşünceniz nedir?

Görüşlerinizi paylaşırsanız müteşekkir kalacağım.

Saygılarımla...