Mesajı Okuyun
Old 05-02-2011, 16:43   #2
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tolga doğan
Herkese iyi çalışmalar.

Müvekkilimin babası şahsi vergi mükellefi olarak çalışmakta iken 2006 yılında vefat etmiş ve geride müvekkilim ile birlikte 3 mirasçısı kalmıştır. Müvekkilime 2010 yılı Kasım ayında Vergi Dairesi'nden gönderilen yazıda babasına ait 2005 yılı defter ve belgelerini inceleme için ibraz etmesi istenilmiş olup, müvekkil tarafından, "kendisinin babasının işleri ile bir ilgisi bulunmadığı kendisinin gerek 2005 yılında gerekse de daha sonraki dönemde babası ile daha önceden boşanmış olan annesi ile birlikte ayrı şehirde yaşadığı ve defter ve belgelerin hiçbir dönemde kendisine teslim edilmediği" konusunda yazılı olarak vergi dairesine bilgi verilmiştir. Ancak buna rağmen; asliye ceza mahkemesinde müvekkil aleyhine VUK 359/a-2 maddei gereği dava açılmıştır. Diğer mirasçılar aleyhine açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Bu durumda savunma için ne yapabilirim?

Vuk 12 maddesi vergi yükümlüsünün ölmesi durumunda mirasçılara yönelik vergilendirmeye ilişkin hem şekli ödevleri hem de maddi ödevlerini düzenlemiştir. Bu bağlamda mirasçıların vergi dairesine karşı bildirim ve beyan ile ibraz yükümlülüğü de vardır. Ancak, bahsettiğiniz olayda ise, durum kanunun bu maddedeki düzenleme hükmünden hareketle mirasçıyı yani müvekkilinizi sorumlu tutabilmesi için öncelikle, veraset ilamının incelenerek ibrazı istenen defter ve belgelerin mirasçıların hengisinde olduğunun tespiti gerekir. böyle bir durumun tespit edilememesi durumunda müvekkilinizin sorumlu tutulması hukuka aykırı olur. Öncelikle veraset ilamının incelenmesi ile defter ve belgelerin müvekkilinzde olduğunun tespit edilmesi ve ibrazı istenmesine rağmen ibraz etmemesi durumunda sorumluluğu söz konusu olacaktır. Aksi durumda her hangi bir sorumluluğundan söz etmek hukuken mümkün değildir.