Sayın Meslektaşlarım,
(A) şahsı 2005 yılı ekim ayında tarlasını (B) şirketine 90.000 TL bedelle satıyor. Alım satım vergisinin tamamını da alıcı ödüyor. Alım satıma ilişkin tapu senedi dışında başka bir yazılı sözleşme yok. (A) şahsına 2010 yılında vergi dairesinden gelen bir yazı ile (tarlayı 900.000 TL'ye sattığından bahisle) 100.000 TL civarında vergi ödemesi talep ediliyor.
Şahıs ilk defa bu yazı üzerine yaptığı araştırmada tapu senedinde satış bedelinin 900.000 TL yazıldığını fark ediyor.
Özetle müvekkil tarlayıüste para vererek satmış gibi bir duruma düşmüştür.
Yaptığımız araştırma sonucunda;
1. Tapu kaydından yola çıktığı için vergi dairesi işleminin hukuka uygun olduğu,
2. Tapu senedinde bedelin nakden ve peşinen alındığı yazılı olduğundan (B) şirketi aleyhine bir alacak davası açılamayacağı,
3. Bununla birlikte işlemin bir hatadan da kaynaklanmadığını, zira eğer hata olsa idi alım satım esnasında vergi ödenirken (vergiyi ödeyen) alıcı şirket temsilcisi tarafından fark edileceği, bu hilenin para aklama amacıyla yapılmış olabileceği (aynı şirket aynı bölgede aynı şekilde birkaç uygulama daha yapmış),
4. Tapu kaydının (hile nedeniyle) düzeltilmesi davasının, (A) şahsı artık tapuyla ilgili olmadığından ve husumet bakımından mümkün olmadığı,
5. Nitelikli dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunulabileceği,
Sonucuna ulaştık.
Acaba ( öğrenme tarihi üzerinden bir yıl geçmediği için) hile nedenine dayalı olarak (B) şirketi aleyhine taminat davası ya da başka bir dava açmak mümkün müdür? Saygılarımla.