Mesajı Okuyun
Old 25-01-2011, 18:27   #2
miryusufhan

 
Varsayılan

Kanımca burada açılmış bulunan davaya devam edilip, satın alan 3. kişiye karşı tenkis davası açılmalıdır.
T.C.
YARGITAY
İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU
E. 1974/7
K. 1975/1
T. 13.1.1975
• MİRASTAN MAL KAÇIRMAK ( Taşınmazın Nakledildiği Kişinin Kötüniyetli Üçüncü Kişilere Taşınmazı Devri Halinde Mirasçıların Tenkis Davası Açma Hakkı )
• SAKLI PAY SAHİPLERİNİN TENKİS DAVASI AÇMA HAKKI ( Muris Muvazaası Sonucu Murisin Bilgisi Dışında Taşınmazı Kötüniyetli Üçüncü Kişilere Nakletmesi )
• TENKİS DAVASI AÇMA HAKKI ( Mirastan Mal Kaçırmak Maksadıyla Taşınmaz Kendisine Devredilen Kişinin Taşınmazı Devrettiği Kötüniyetli Üçüncü Kişiye Karşı )
• MURİS MUVAZAASIYLA TAŞINMAZI DEVRALAN KİŞİNİN TAŞINMAZI DEVRETTİĞİ KÖTÜNİYETLİ ÜÇÜNCÜ KİŞİ ( Tenkis Davası Açılabilmesi )
• KÖTÜNİYETLİ ÜÇÜNCÜ KİŞİYE KARŞI TENKİS DAVASI AÇILABİLMESİ ( Muris Muvazaası Konusu Taşınmazı Devredildiği Kişiden Devralan )
743/m. 931, 932
3.2.1943 g. ve E. 1942/7, K. 1943/8 s. Y. İçt. Bir. K.
ÖZET : Mirasbırakanın saklı pay kurallarını gidermek için yaptığı temliki tasarruftan sonra, bundan yararlanan kişinin mirasbırakanın bilgi ve talimatı dışında sırf saklı pay sahibi mirasçıları bu haklarından yoksun kılmak için durumu bilen üçüncü kişilere taşınmazları temlik etmesi halinde kötüniyetli bu kişilere karşı saklı pay sahibi mirasçılarca indirim [tenkis] davası açılabilir.

DAVA : Miras bırakanın saklı pay kurallarını gidermek amacı ile yaptığı temliki tasarruf sonucu taşınmaz iktisap eden kişinin, ileride hakkında açılacak tenkis davasının sonuçlarından kurtulmak için., miras bırakanın bilgisi ve talimatı olmadan, üçüncü kişi ile söz birliği ederek kötü niyetli bu şahsa taşınmazın mülkiyetini bedelli veya bedelsiz olarak geçirdiği takdirde, kötü niyetli üçüncü kişi hakkında tenkis davası açılamayacağına dair Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 8/1/1964 günlü ve 1/15-3 sayılı kararı ile Yargıtay ikinci Hukuk Dairesinin 25/1/1971 günlü ve 3261/3333 sayılı kararı ve açılmasının mümkün olduğuna ilişkin Yargıtay Hukuk Genel kurulunun 9/5/1973 günlü ve 1972/1-1212-399 sayılı kararı arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi, 22/8/1973 günlü dilekçeye dayanılarak Birinci Başkanlıkça istenilmiş olmakla :

Yargıtay içtihadı Birleştirme Büyük Genel .Kurulu, 13/1/1975 günü, 1730 sayılı Yargıtay Kanununun öngördüğü yeter sayıda üye ile toplandı. Kararlar arasında uyuşmazlık bulunduğu oybirliği ile kabul edildikten sonra uyuşmazlığın esası hakkında görüşmelere başlandı :

KARAR : Bir kısım üyeler; tenkis davasının şahsi hakka dayandığını, bu bakımdan ancak miras bırakandan taşınmazı alan kişiye karşı açabileceğini, miras bırakanın da katıldığı muvazaalı bir işlem söz konusu olmadıkça sonradan taşınmazı iktisap eden üçüncü kişi hakkında tenkis davası açılamayacağını açıkladıktan, sonra, bu kötü niyetli işlem yüzünden saklı pay sahibi alacağım elde etmek imkanını yitirir, diğer bir deyimle miras bırakandan taşınmazı alan kişinin aczi gerçekleşirse ancak, üçüncü kişi hakkında tazminat davası açılabileceğini ileri sürmüşler, diğer bir kısım üyeler ise, kanunun kötü niyeti korumayacağını, taşınmazı temellük eden kişi ile onu devralanın, ortak haksız eylemlerinden ötürü saklı pay sahibi mirasçıya karşı müteselsilen sorumlu olduklarını, bu bakımdan saklı pay sahibi mirasçının üçüncü kişi hakkında tenkis davası açabileceğini, aczin gerçekleşmesine gerek olmadığım bildirmişlerdir.

İki taraf da görüşleri çerçevesinde, tamamlayıcı açıklamalarda bulunmuşlar, tartışmalar yapılmış ve sonuçta :

Miras bırakanın katıldığı muvazaalı işlemlerin eski durumuna getirilmesi hukukta ana kural olup, esasen bu konuda gerek kararlar, gerekse kararları savunanlar arasında uyuşmazlık yoktur. Anlaşmazlık, yukarıda da açıklandığı gibi, miras bırakanın bilgisi dışında taşınmazı temellük edenin onu başkasına devretmesi ve devir alanın kötü niyetli olması halinde tenkis davasının açılıp açılamayacağı noktasındadır. Haklar iyi niyetle kullanıldığı zaman korunur ( MK. 2 ). Gerçekten herkes mülk edinebilir. Fakat bu hakkını kullanırken başkalarını zararlandırma amacı taşıyan kişi, iyi niyet kuralına aykırı davrandığı için kanunun teminatından yoksun kalır. Bu yüzden, ayni haklarda iyi niyetli olmayan kişilerin iktisapları geçersiz sayılmıştır ( MK. 931-932 ). Olayın özelliği gözetilerek ve konu taşınmazı da ilgilendirdiği için, tenkis davası şahsi hak niteliğinde olmasına rağmen, burada da alıcının iyi niyetli olmaması halinde hukuki sorumluluğunun varlığını kabul etmek hem zorunlu, hem de hak ve nasafet kurallarına uygun düşer ( MK. 4 ). Öte yandan üçüncü kişinin davranışı kanuna karşı hile niteliğinde olup bunlar hakkında da tenkis davası açılması yerinde olur. Sonuç :

Miras bırakanın saklı pay kurallarını gidermek amacı ile yaptığı temliki tasarruftan sonra, bundan yararlanan kişinin, miras bırakanın bilgi ve talimatı dışında sırf saklı pay sahibi mirasçıları bu haklarından yoksun kılmak için, durumu bilen üçüncü kişilere taşınmazları temlik etmesi halinde, kötü niyetli bu kişilere karşı saklı pay sahibi mirasçılar tarafından tenkis davası açılabileceğine üçte ikiyi aşan oyçokluğuyla, 13/1/1975 gününde karar verildi.