Mesajı Okuyun
Old 24-01-2011, 19:56   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan advokatpremium
Değerli hukukçu dostlarım,

Takibe konulan bono üzerinde borçlu gözüken şirkete ait 3 ayrı kaşe bulunmakta ve kaşelerin ikisinin üzerinde şirket yetkili temsilcilerinin ikişer imzası bulunmaktadır,diğer şirket kaşesi üzerinde ise şirket temsilcisi olmayıp şirket hissedarı olan kişinin iki adet imzası bulunmaktadır.Bu iki imzada şirket kaşesi üzerindedir.

T.T.K 'nunda her ne kadar borçlu dışında atılan her imzanın aval hükmünde olacağı belirtişmiş isede aval iradesinin açık ve net olarak belirtilmesi gerekir,yine HGK kararında belirtildiği üzere imzanın aval sayılabilmesi için bunun yorum gerektirmeden açık ve net olması gerektiği belirtilmiştir. Olayımızda şirket ortağı olan fakat temsilci olmayan şahısta şirket kaşesine imza atmış olup "aval içindir" veya sair herhangi bir kayıt düşmemiştir.

Alacaklı bonodan dolayı hem şirket aleyhine hem de temsilci olmayan şirket ortağının şahsına karşı icra takibi başlattı. Borçlu şirket borca itiraz etmedi , bu durumda temsilci olmayan şirket ortağının sorumluluktan kurtulması adına yukarıda belirtlen bilgiler ışığında izlenecek yollarla ilgili fikirlerinize başvurma ihtiyacım bulunmakta. Bu konu ile ilgili Yargıtay içtihadı veya sair her türlü bilgiye acil ihtiyacım bulunmaktadır.

Tüm dostlara şimdiden teşekkür ederim.

TTK.690.maddenin atfı nedeniyle TTK.590 uyarınca; kural olarak bizzat yetkisiz kişi sorumludur.

Alıntı:
II - SALAHİYET OLMAKSIZIN İMZA:

Madde 590 - Temsile salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatiyle bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunan haiz olabileceği haklara sahip olur. Salahiyetini aşan temsilci için dahi hüküm böyledir.

Alıntı:
C - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER:

Madde 690 - Bononun mahiyetine aykırı düşmedikçe poliçelerin cirosuna ait (593-602) ve vadeye dair (615 - 619) ve ödeme hakkındaki (620 - 624) ve ödemeden imtina halinde müracaat haklarına dair (625 - 639, 641 - 643) ve araya girme suretiyle ödemeye ait (646, 650 - 654) ve suretlere mütaallik (658, 659) ve bozup değiştirme hakkındaki (660) ve müruruzamana ait (661 - 663) ve iptale mütaallik (669 - 677) ve tatil günleri, müddetlerin hesabı ve atıfet mehillerinin yasağı, poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması icabeden yer ve imza hakkındaki (664 - 668) ve kanunlar ihtilafına dair (678 - 687) inci maddeler hükümleri bonolar hakkında da caridir.

Kezalik üçüncü bir şahsın ikametgahında veya muhatabın ikametgahından başka bir yerde ödenmesi şart olan poliçeye mütaallik (586 ve 609) ve faiz şartına mütedair (587) ve ödenecek bedele dair muhtelif beyanlar hakkındaki (588) ve muteber olmıyan bir imzanın neticelerine dair (589) ve temsil salahiyetini haiz olmıyan veya salahiyeti hududunu aşan bir kimsenin imzasına mütedair (590) ve açık poliçeye mütaallik (592) inci madde hükümleri, bonolar hakkında da caridir.

Avala mütedair (612 - 614) üncü maddeler hükümleri de bonolar hakkında tatbik olunur.

613 üncü maddenin son fıkrasında derpiş edilen halde aval, avalın kimin hesabına verildiğini göstermezse bonoyu tanzim eden kimse hesabına verilmiş sayılır.