Mesajı Okuyun
Old 18-01-2011, 14:13   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10. maddesinin 3. fıkrası <Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez> düzenlemesini getirmiştir. Bu nedenledir ki; alacaklı , asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefillerden borcun ifasını isteyemez. Ancak bu hüküm tüketici kredisine kefalet için geçerli olup, ticari nitellikteki krediler için uygulanmaz. Ticari krediye kefalet müteselsil kefalet hükmünde olup, alacaklı dilediğine takip yapmakta serbesttir.
B.K.'nun 483 vd. maddeleri gereğince kefil kredi sözleşmesinde belirtilen kefalet limiti veya sözleşmedeki limit ile kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumludur.Kefalet limiti belli olmamakla birlikte sözleşmede limit belirtilmiş ise kefalet geçerli kabul edilmelidir.
KOLAY GELSİN