Aslında veraset belgesinde mirasın reddinin "hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülme:si sırasında gözetileceği" hususunun veraset belgesine yazılması gerekir. Bunun yazılmamış olması açılacak tescil davasında tereddüt yaratabileciğmden veraset belgesinin tavzihi istenmeli ya da yeniden bu şerhi içeren veraset ilamı çıkartılması için başvurulmalı sonra tescil davası açılmalı .
Diye düşünüyorum.


T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/602
K. 2009/523
T. 13.2.2009

• MİRASÇILIK BELGESİ VERİLMESİ TALEBİ ( Mirastan Çıkarma ve Yoksunluk Sebepleri ya da mirasın reddi veya Mirastan Feragat Hallerinin Bulunması Verilmesine Engel Olmadığı )
• MİRASTAN ÇIKARMA VE YOKSUNLUK SEBEPLERİ ( ya da mirasın reddi veya Mirastan Feragat Hallerinin Bulunması Mirasçılık Belgesi Verilmesine Engel Olmadığı )
• MİRASTAN FERAGAT ( Hallerinin Bulunması Mirasçılık Belgesi Verilmesine Engel Olmadığı )
4721/m. 528, 575, 578
ÖZET : Dava, mirasçılık belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri ya da mirasın reddi veya mirastan feragat hallerinin bulunması mirasçılık belgesi verilmesine engel değildir. Ne var ki bu hallerin bulunması halinde "hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceği" hususu hüküm yerinde işaret edilmek suretiyle tüm mirasçıları ve miras paylarını gösterir şekilde hüküm kurulması gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hüsnü vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
KARAR : Dava mirasçılık belgesi istemine ilişkindir. Ali ve Leman'dan olma 1958 doğumlu Uğur'un eşi Seher'i kasten öldürdüğü dosya içeriğiyle sabittir. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hallerinin bulunması mirasçılık belgesi istemine engel değildir. Ne var ki bu hallerin varlığı halinde "hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülme:si sırasında gözetileceği" hususu hüküm yerinde işaret edilmek suretiyle tüm mirasçıları ve miras paylarını gösterir biçimde hüküm kurulması zorunludur.
SONUÇ : Mahkemece bu yön dikkate alınmadan diğer bir anlatımla, hüküm yerine yukarıda açıklanan olgunun yazılmamış olması terekenin bölüştürülmesi sırasında tereddüt oluşturacağından yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz; davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 74.- TL temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 13.02.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.