|
|
|
|
|
|
maalesef özgür beyin görüşünü paylaşmıyorum. zira her hak ilgili bakımından geçerlidir. raporun kesinleşmesi satış öncesi tapu kaydında mevcut ilgililerin itiraz etmemesi demektir. yeni dahil olmuş 3. kişinin bu rapordan bilgi sahibi olmaması ve kıymet takdirini arttırmayı talep etme hakkının kullandırılmaması ileride sizin için sıkıntı olacaktır. zira yeni bir satış işlemi ve yeni ilgililer mevcuttur. başka bir ifadeyle satış tarihi öncesinde mevcut ilgililerin tüm prosedüre dahil edilmesi gerekmektedir. kaldı ki ilgili rapora itiraz edip değer artışı isteyecek ki mal bedeli ve ihale ile gelen para artsın ve onun dosyasına da para kalma ihtimali yükselsin, borçlu aynı satış işlemi ile birden fazla borcunu kapatsın. bu nedenle yeni 100 md malumatları toplandıktan sonra raporun onlara da göndermeniz gerektiğini düşünüyorum. benim takip ettiğim dosyalarda olağan uygulama da bu yönde olmuştur. burada yeni alacağınız satış gününe kadar raporun 2 yıllık geçerlilik süresinin devam edip etmediğini de kontrol etmekte fayda vardır.
özgür beyin bahsettiği olay daha çok satış sonrası sıra cetveline esas alınana tapu takyidfatında yeni eklenen ilgililere doğrudan sıra cetveli gönderilmesi ile ilgili diye düşünüyorum.
|
|
 |
|
 |
|
Sn. av.sibell;
Sözünü ettiğiniz şekilde bir uygulama kısır bir döngüye sebep olacaktır, diye düşünüyorum (bu konuya daha önce bir meslektaş THS'de dikkat çekmek istemişti).
İİK 128. maddede "Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir. " şeklinde bir düzenleme yapılmış.
Peki, satış talep edilip de ihale yapılmadan evvel haciz konulursa yine de bu haciz alacaklısına kıymet takdir raporunu tebliğ etmek gerekecek midir? Yanıtınız evetse, kıymet takdiri ne zaman kesinleşmiş olacaktır? (Ben ilk soruya "hayır" yanıtı verilmesi gerektiğini düşünüyorum)
Saygılarımla...