|
|
|
|
|
|
Merhabalar;
Borçlu takip sırasında ; ancak kendisine tebligat yapılmadan önce haricen tarafımıza bir miktar ödeme yapıyor; ancak ödemeden yaklaşık 8 ay sonra kendisine yapılan son tebligattan sonra tebligatın usulsüz olduğunu iddia ederek borca itiraz ediyor.(tamamen kötüniyetli; yalnızca takibi durdurmaya yönelik)
Açılacak itirazın iptali davasında görevli mahkemeyi hangi tutar üzerinden tespit edebiliriz? Zira borçlunun borca itirazı da usulüne uygun değil; yalnızca "kısmi itiraz ediyorum" demiş; itiraz edilen kısma ilişkn bir miktar belirtmemiş.
O halde itirazın iptali davası açarken ne yapmalıyım? yapılan ödemeleri zaten dava dilekçemde belirtiyorum; boçluya tahsliat makbuzu kesmiş idik. borçlunun itirazından sonra da icra dosyasına bildirmiş ve harcını da ödemiş idim.
Harca esas değeri tespit ederken haricen yapılmış ve icra dosyasına (itirazdan sonra) bildirmiş olduğum ödemeleri mahsup edip kalan tutarı mı belirtmeliyim?
Amacım; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğuna sulh hukuk mahkemesinin karar verip de müvekkilimin aleyhine karşı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin önüne geçmek..Zira borçlunun itirazı hem usulüne uygun değil; hem süresinde değilken müvekkilime bir de görevsizlikten dolayı vekalet ücreti ödeme külfeti altına sokmak istemiyorum..
Cevaplarınız için teşekkürler.
|
|
 |
|
 |
|
Verdiğiniz bilgiler:
1- Borçlu, "kısmi itiraz ediyorum" demiş, muhtemelen takip durmuştur.
2- Kısmi tahsilata ilişkin icra takip dosyasına beyanda bulunmuş, gerekli harçları ödemişsiniz.
Önerim: Bakiye alacağınız hangi miktarda ise, görevli mahkemeyi ona göre belirlerseniz, sorun çıkmaz.